Sabahleyin seni konuşuyorduk, dedi Sadık. Beş gün oldu galiba görünmüyorsun. Dayak yediği terzileri buldu herhalde, beş gündür herifleri dövüyordur diyorduk. Ya da otomobil çarptı, öldürüldü. Buna en çok Sami üzüldü. Öldün diye değil, tabii portresi yarıda kalacak diye. Ne dersin sonunda en olmayacak ihtimal üstünde anlaştık. Tutmuş bir işe girmiştir, dedik.
Leyla Erbil'in Onur Behramoğlu'ya gönderdiği mektupların 2009-2010 dönemine ait bölümünden derlenmiştir. 9 Temmuz 2009 onur'cuğum, ne hoş oldu seni elinde ritsos'unla tuzla'da görmek bilemezsin. turgut'u elbette tanıdım. tomris dolayısiyle de bir ara yakındık. çok iyi bir şair ama benim en çok edip'le yakın dostluğum vardı. belki duygusal
Reklam
Sonunda insanlar ve martılar arasında bir uyum kurulmuş, bu yaban kuşlar ile hayattan kaçan münzevi insanlar sessiz bir sözleşmeyle yaşam alanlarını birbirine karıştırmama konusunda anlaştık.
Bir defasında Kate sekiz ve ben beş yaşındayken kavga etmiş ve artık aynı odayı paylaşmak istemediğimiz kararına varmıştık. Ancak evimizin büyüklüğü ve diğer odada da Jesse’nin yaşadığı göz önüne alındığında gidecek başka yerimiz yoktu. O yüzden daha büyük ve akıllı olan Kate, odayı ikiye bölmeye karar verdi. "Hangi tarafı istiyorsun?"
ÇOK GÜZEL BİR AŞK HİKAYESİ KESİNLİKLE OKUNMALI.... Bir otobüs durağında karşılaşmışlardı ilk kez.... Biri tıpta okuyordu, öbürü mimarlıkta. O ilk karşılaşmadan sonra, bir kere, bir kere, bir kere daha karşılaşabilmek için, hep aynı saatte, aynı duraktan, aynı otobüse bindiler. Gençtiler, çok genç... Birbirileriyle konuşacak cesareti
Sayfa 190Kitabı okudu
"Sonra kelimeleri fark ettim ve kelimelerle oynamaya başladım. Çok iyi anlaştık."
Reklam
Dünyayı iyi edebiyatın kurtaracağında anlaştık, çünkü edebiyatın, çıldıran insanlığın yüzüne tutulabilecek tek ayna olduğuna inanıyoruz.
Sayfa 395Kitabı okudu
Bana biri ' vasatsın dostum' dese, gözyaşlarımdan şehirler yıkanır, öyle bir ağlarım ki, ağlayarak uyuyan bütün küçük çocuklar susar beni seyreder. Gerçi belki gol yollarında çok etkili olmadığımızdandır, vasat hayatlarımız var bizim de. Şık profil fotolarımızın altına gizlediğimiz vasat kimliklerimiz, vasat arkadaşlıklarımız, vasat sohbetlerimiz var. İtimadımız kendimize. Her sohbetin sonu aynı cümleyle :' Haftaya bir görüşsek ya, tamam anlaştık, haftaya haberleşiyoruz.' Yalan. O hafta gelmiyor. Gelmeyecek de.
Sorma bana, nereden geldim, neyim diye Anlaştık işte seninle, konuşmasak da Sevgiler tutkular devrimidir benim tarihim de. Çünkü mızrak çürür er geç, kan rengini yitirir Kaleler yıkılır bir bir, bayraklar solar Vuruşmak eskir Ama aşk, O durur, aşk her yüzen geminin su kesimidir.
— Olsun, dedi, başka papazın sürüsü bu! Gelelim bizim işe: Oturayım mı, gideyim mi? Karar ver! — Zorba! dedim ve elinden yakalamamak için kendimi zor tuttum. — Anlaştık Zorba, benimle geleceksin. Girit'te bir linyit madenim var. Sen işçilerle uğraşırsın. Akşamları ikimiz birlikte kumsala uzanırız; Benim ne karım, ne çocuklarım, ne de
Can YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Hayattan ümidimi kestim artık, Yalnızlıkla anlaştık. Söylediği sadece, Yeter artık.
"Sır şuydu , ben Bishop-Clairmont ailesinin başı olabilirim ama sen de yüreğisin, " diye fısıldadı . " ve üçümüz bu konuda kesinlikle anlaştık: " Yürek daha önemlidir"
Sayfa 488Kitabı okudu
Ne Güzel Güldün
Belki durup dururken yanına gelince Söylediklerimi anlamsız buldun Oysa vakit yoktu ama sen haklıydın Çünkü böyle şeyler aceleye gelmezdi Yalandan da olsa Ne güzel güldün o akşam Bana
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.