Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
anlatımın sadeliği ve naifliği..
Yürüyorlardı, havadan sudan konuşarak ve havadan sudan konuşmaya özel özen göstererek, bunu birbirlerine hiç göstermeyerek yürüyorlardı yola bir eziyet biçiminde, bunu yola sezdirmeden..
· Türkiye · Ortaoyuncular Yayınları · Nisan 1996 · Karton kapak ·Kitabı okudu
Anlatımın naifliği...
Sandıklarda lavanta çiçekleri ile bekletile bekletile bir türlü çıkarılıp giyilmeye zaman bulunamamış bir eski zaman elbisesi gibi yüzü.
Sayfa 20 - DergahKitabı okudu
Reklam
Anlatımın naifliği...
Okumaya ve zamana yenik düşmüş bir başka değişle güzel eskimiş kitabın ortalarından...
-anlatımın naifliği-
“Önüne gelen her şeyin fotoğrafını çekmezdi Aslı. “Doğru kareyi bekliyorum,” derdi. Sonra aniden bir şey görürdü; bir kapı tokmağı, bir elektrik direği, kırık bir kaldırım taşı, benim görmediğim bir şey. Bir dizini yere koyup çömelirdi. Ağlayan bir çocuğun saçlarını okşarcasına şefkatle basardı deklanşöre. Onu seyrederdim. Bilirdim ki bu dünyada güzel olan ne varsa, o diz çöktüğünde başını eğiyor.”
Sayfa 39
Anlatımın naifliği...:)
Halbuki ben onun için bir hiçtim; gelmiş ve geçmiş birisi... Nasıl anlatayım efendim çorabının yırtığı, şapkasının kurdelesi kadar benimle alakadar olmuyor, evlerindeki kedi kadar bile beni sevmiyordu...
Sayfa 112