Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Kendine acımaktan doğan keder
Kişi günlük yaşamını hangi biçimde yaşamalıdır? -Sanki sadece o tek günü, o tek saati yaşıyormuş gibi. Böyle bir şey gerçekten mümkün mü bayım? -Deneyin, anlayacaksınız.
Sayfa 109Kitabı okudu
160 syf.
10/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Kitap 50 sayfa dahi olsa onu 3 günden aşağı okumayı sevmiyorum. 3 günden kısa sürede okusam yazarın emeğine haksızlık etmişim gibi düşünüyorum. 160 sayfalık bu biyografik eser birkaç saati alırdı belki ama ben yine 3 günde bitirmeyi istedim. Ahh diyorum, ahhh! Avrupa özentisi, Avrupa sevdalısı özenti aileler! Kitap kendini o kadar iyi açıklıyor ki, yazar kendini o kadar güzel ifade etmiş ki, benim ekseriyette bir yorum yapmama gerek yok. Kitapta birçok yazar ve senarist tanıyorsunuz. Bu eser herkesin kütüphanesinde kesinlikle yer almalı. Okuduğunuz zaman ne demek istediğimi daha iyi anlayacaksınız. Kendimden bir yorum değil de, yazarın içinde bulunduğu o buhranlı ve kör hayata dair yaptığı açıklamaları sayfa numaralarıyla paylaşacağım. Ben değil yazar özetlesin bu sefer 🤚 Insanın ergenlik çağı ve ilk gençlik yılları, varoluşuna sebep aradığı yıllar... Habire felsefe kitapları arasında kendimi arıyorum. Her okuduğum kitap, biraz daha aklımı karıştırıyor ve buhranımı artırıyor. Çocukluğumdan gelen sevgisizlik, ailemdeki iletişimsizlik, kişiliğimde büyük girdaplar, gedikler açmış... (Sayfa: 68) Anne ve babamın kuşağı, çift kimlikli veya parçalanmış kimliklerle dolaşıyorlar; işte annem bir tarafta geleneğe bağlı, bir tarafta Batıyı idealize ediyor; ama arkadan gelen bana, geleneğe ait hiçbir şey verilmiyor... Dolayısıyla Ayşe Şasa ve onun gibiler serada yetişmiş bir bitki gibi Batı mahsulü özel aşılarla, özel ilaçlarla yetiştiriliyor. (Sayfa:24) Sera bitkisi yetiştirme misyonu, Allah'ın ismini Gott şeklinde öğretmekle başlıyor... (Sayfa:46)
Bir Ruh Macerası
Bir Ruh MacerasıAyşe Şasa · Timaş Yayınları · 20221,986 okunma
Reklam
Kendimi zorla neden bu sıkıntılara soktuğumu sorarsanız, yanıt vereyim: Boş durmaktan bunaldığım, canım sıkıldığı için böyle maskaralıklar yapardım. Gerçekten öyle. Kendi kendinizi şöyle bir yoklayın sevgili okurlarım, bunun doğru olduğunu anlayacaksınız. Yaşadığımı anlamak için kendi kendime serüvenleri uydurur yaşama oyunu oynardım.
448 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
28 saatte okudu
Üç kız arkadaşın aşk hikayeleri ve hayatları anlatılıyor. Yasemin'in ağzından dinliyoruz hikayeyi.. Yasemin, 10 yıl evli olan bir adamla gençliğini bir hiç uğruna kaybetmiş bir kadın. Sonra şimdi ki eşi Erhan ile tanışıp evleniyorlar. Erhan'ın da 2. evliliği ve birbirlerine aşıklar ve Yasemin hamile..... Didem Yasemin'in yakın arkadaşı Didem insanın ciddi anlamda sabrını zorlayan bir karakter. Didem'in çılgınlıkları bazen yorsa da Yasemin ve Elif bir şekilde toparlıyor olayları. Didem 2 evlilik yapmış ve gerçekten eşlerine Allah sabır vermiş resmen okuyunca anlayacaksınız. Erhan'ın da yurt dışında işinin çıkmasıyla başlıyor bahtsız bedevi Yasemin'in dramı. Ne gecenin körü ne sabahın bir vakti demeyen Didem, istediği her an Yasemin'e damlar. Umursamazlığı ve vurdumduymazlığı ile sinir sınırlarını ciddi anlamda zorluyor. Didem yine falcı, kuaför ve alışveriş merkezi üçlüsü arasında Yasemin'i de sürükleyerek yaşamaya başlar yeniden. Hayatına girecek bir komiser ise en uzak hayallerinde bile yer almaz. Bencilliğin zirvesinde yer alan Didem, tesadüfen karşılaştığı bu yakışıklı ve karizmatik komiserin etkisinde kalır ve bir anda solan hanımefendisine dönüşür. Tabii sadece Bora'nın yanında..... Bora ise; İstanbul'da emniyette çalışan bir baş komiser. Zorlu şartlarda çalışan bu adam, sevgilisi Senem ile yollarını ayırıyor. Çünkü yaşadığı hayat ile yaşamak istediği hayat çok farklı. Didem ile tanışınca o hayata biraz daha yaklaştığını fark eden Bora, bir anda kendini Didem ile buluyor ve olaylar gelişiyor. Elif ise; Elif kendi halinde çalışan bir kız, aşk hayatı pek olumlu yönde gelişmiyor maalesef...
Bana Şans Dile
Bana Şans DileSinem Akça · Böğürtlen Yayınları · 201557 okunma
Biliyorum, çok iyi biliyorum, karşıma çıkan ilk kişiye yönelmem çok saçma, ama... ben... ruhsal olarak korkunç bir durumdayım... mutlaka biriyle konuşmak zorunda olduğum bir noktadayım... yoksa mahvolacağım... eminim bunu anlayacaksınız, eğer ben... evet, eğer ben anlatırsam... Bana yardım edemeyeceğinizi biliyorum... ama bu suskunluk beni bir tür hasta etti... ve bir hasta da diğerleri için her zaman gülünçtür...
Gördünüz mü işte! Kendi siyasi kariyerlerini parlatmak için sizi hayallerden hayallere sürükleyerek delirten adamlar... Mitinglerde size gaz verip "intikam" sloganları attıran adamlar... Seçim sonuçları belli olunca birden ortadan kayboluverdiler. Bir dönüp bakın seçim gecesine... Saçma sapan iddialarla sizi sandık başlarına
Reklam
Lev Nikolayeviç Tolstoy
"Gelecek için endişe etmeyin, çünkü gelecek diye bir şey yoktur. Sadece şimdi vardır, onun için yaşayın ve şimdinin içinde iyiyseniz sonsuza dek iyisiniz demektir. İnsanlar yalnızca acıyla büyür. Bunun farkında olmak ve başa gelen talihsizliği kabul etmek iyidir, böylece insan isteyerek sırtlandığı yükleri hafifletir. Yaşamın bedende değil de ruhta olduğunu fark ettiğinizde artık ölüm yoktur, sadece bedenden kurtuluş vardır. Ruhumuzda ölümün ötesinde bir şeyler görürüz. Zihninizde neyin bedensel olmadığını ayıklayın, o zaman içinizde neyin ölümsüz olduğunu anlayacaksınız. "
Düşün, Zezé! Daha çok genç. Seninle birlikte büyüyecek. Günün birinde büyük bir portakal ağacı olacak. İkiniz iki kardeş gibi birbirinizi anlayacaksınız. Şu dalı gördün mü? Fidanın tek dalı olduğu gerçek, ama sanki sırtına binmen için özel olarak yapılmış küçük at.
355 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Çok taze bitirdiğim bir kitap. Çoğu insandan konusunun klişe olmasından duyduğum yakınmalara (ırkçılıkla alakalı tonlarca kitapların, dizilerin ve filmlerin olması) kulak asmadım çünkü bir konunun klişe olması onun gerçek olduğunu asla değiştirmediği gibi bir zamanların en büyük sorunu olduğunu ve hala maalesef ki devam ettiğini gördüğümüz gerçeğini de örtmez. Hal böyle olunca aldım ve okudum. Bitirdikten sonra sadece şunu düşündüm. İnsanlar gerçekten bir şeyleri kategorize etmeye bayılıyorlar. Ve farkında olmasalar da kendilerini de o kategorilere dahil ediyorlar. Yargılıyorum sanarken, yargılanıyorlar. Bence okuyun derim. Dava sırasında ter dökenin kendiniz olduğunu ancak kitap bitince anlayacaksınız.
Bülbülü Öldürmek
Bülbülü ÖldürmekHarper Lee · Sel Yayınları · 201472,3bin okunma
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.