Beni Tanıyan Bilir Bilen Anlar Anlayan Susar Anlamayan Uzar !!!
Pusula her zaman gerçeğin peşinde.
Yeryüzünün neresinde olursa olsun, her zaman aynı yönü işaret ediyor. İstanbul’da, Karadeniz’de, Ege’de ve işte şimdi kıyılarında volta attığımız Kuzey Afrika’da da, pusulanın o küçük iğnesi hep o yönün peşinde. Ne kadar dönerse dönsün, ne kadar savrulursa savrulsun ibre yine dönüp dolaşıp aynı istikamete işaret
Bu kadar her şeyi bilen, gören, anlayan cahiller çemberine teğet olarak yorgun hissediyorum. Bir söz vardı hatırladığım kadarıyla aktaracağım. Bir kitap okuyan her şeyi bildiğini sanır, iki kitap okuyan farklı pencerelerin olduğunu anlar, üç kitap okuyan hiçbir şey bilmediğini fark eder. Her şeyi bilmişçesine konuşan, üstelik dini katarak konuşan bir kesim burada bile var, dinden konuşan bu adamlar düşünmeden konuşmanın vebalini bilmezler mi?
Bazen sanki karşısında biri varmış gibi konuşup, çok değişik bir ses tonuyla gülüyordu. Zaman zaman birden öfkeyle bir bağırıyordu ki, neye uğradığımızı şaşırıyorduk. Ben de de panik atak başlamıştı. Yerinden kıpırdarsa, ben aniden çok korkuyordum. Yanımda bir başkası yükses sesle konuşsa, öksürse çok korkuyordum. O sinirlenince elim ayağıma
Ancak , hiç anlayamayacağımız bir şeyi, asla yapmayacağımızdan emin olabiliriz. Erdemliğe olan güven beni öfkelendiriyor. Çünkü onun mayası anlayışsızlıktır. Sadece mantığa dayanan ve işaretlerin münasebetini anlayan kafa zekasından söz etmiyorum; bu beni ilgilendirmez. İnsan , ancak, yapmaya gücü yettiği şeyi anlar. Bu surekledir ki, tabiatta eşya, bir çarpma yardımı ile ses çıkaracak durumda ise, kendisine yaklaşan sesle titreşir.
Sayfa 72
biraz araştırmaca....
HAVVAS' IN ÖZÜ: Havas ilmi genel kanıdaki düşüncelere rağmen sadece harflerin ve sayıların, esmaların veya ayetlerin sırlarından, hikmetlerinden faydalanılarak çeşitli etkiler elde etmek için esmanın veya ayetin kendisi ya da vefki ve bunlara bağlı harf ve sayılar ile tılsımlar kullanılarak ve bu sistem üzerine kurulmuş
Evet, yazıyorum ve yazmaya devam edeceğim; çünkü kendimi mutlu hissediyorum. Birileri beğensin diye değil, birileri bana aferin desin diye değil, birileri sinir olsun diye değil, birilerine laf sokmak için hiç değil o an öyle hissettiğim için yazıyorum. Beğenen beğenir beğenmeyen beğenmedim yazabilir. Zerre gocunmam gücenmem. Saygısızlık ederseniz susmam verebileceğim en büyük cevaptır. Anlayan anlar, anlamayana balyozla çaksak girmez zaten. Vakti zamanında bir ileti paylaşmıştım. aynen buraya kopyalayıp yapıştırıyorum (Çünkü ben eski iletileri bulmakta zorlanıyorum. O yüzden bilgisayarımdan kopyalamak daha kolay oluyor.). Ben kendimden başladım hadi sizde başlayın!
"Şimdi, bütün beyinlere bir robot yazılım yükleyip hepimiz aynı şeyi düşünemeyeceğimize göre farklı fikir, görüş ve inançlarla birlikte YAŞAMAYI ve SAYGI DUYMAYI öğreneceğiz. Üstelik önce kendimizle başlamak zorundayız.
17-07-2016"
Sevgi nedir diye bir deliye sordum,
güldü korktum...
dedi (BEN NİYE DELİ OLDUM) anlayan anlar...
Bazen tüm onaylanma isteklerini sorgusuzca onaylarız, bazen onaylanmak için kendimizi yalanlarız. Sonra bir gün birisi içimizde bir yerlerde sakladığımız birşeye dokunur. Deriz ki evet yargılanmadan anlaşılma ihtiyacımız içimizde ağzı kapatılmış pustururmuş bir çocuk gibi yıllarca suskunca karanlıkta korkarak bekler.. İşte o dokunulan o anda o
