Bilseler bile anlıyamazlar Herkes yabancıdır ona ve haklıdır.
İhtilalci KadınlarKitabı okudu
"Erkekler, ne kadar zeki ve hassas olurlarsa olsunlar, kadının ruhunu tamamiyle anlıyamazlar."
Sayfa 130Kitabı okudu
Reklam
Masum değiller
Erkekler, ne kadar zeki ve hassas olurlarsa olsunlar, kadının ruhunu tamamiyle anlıyamazlar. Anlıyamadıkları için bazı yanlışlıklar yaparlar,..
Erkekler, ne kadar zeki ve hassas olurlarsa olsunlar, kadının ruhunu tamamiyle anlıyamazlar.
Sayfa 130
Öyle kaba saba insanlar vardır ki, başkalarının kolayca anlayıverdiği şeyi hiçbir zaman anlıyamazlar
Kendini herkesten akıllı ve doğrulukcu gören insanlar size özgürlük felsefesi adı altında insan hakları savunuculukları yaparlar. Varabildikleri noktaların neticesinde de hiç bir doğrunun hakkın arkasında olamadıkları gözükür. Peşinden gittikleri felsefenin şeytanın bir hilesi olduğunu anliyamazlar çömezlenene kadar.
Reklam
99- Şia'nın Aslı
Dr. Dozi'ye göre ise Şia'nın asıl menşei İranlıdır. Zira Araplar hürriyete bağlıdırlar. îranlılarsa krallığa padişahlığa bağlıdırlar. Padişahlıkta hükümdarlık mîras kalır. Onlar halife seçmenin mânasını anlıyamazlar. Hz.Muhammed erkek evlâdı bırakmadan öldü. Onun yerine en münasip şahıs amucası Ebû Tâlib'in oğlu ve aynı zamanda damadı olan Hz. Ali'dir. Hilâfeti ondan alan Hz. Ebû Bekir, Ömer, Osman ve Emevîler onu hak sahibinden gasb etmiş sayılırlar. İranlılar padişahlara ilâhi bir kudsiyet nazariyle bakmağa alışkandılar. Hz.Ali'ye ve nesline de aynı gözle baktılar. İmama itaat birinci derecede gelen ilk vacibdir, ona itaat, Allah'a itaattir, dediler. Ahmed Emin, Fecr'ul-İslam.
Ebû Hanîfe devrinde mevcut olan dînî fırkalar.Kitabı okudu
"Erkekler, ne kadar zeki ve hassas olurlarsa olsunlar, kadının ruhunu tamamiyle anlıyamazlar. Anlayamadıkları için bazı yanlışlıklar yaparlar,"
Şimşek
Şimşek
❝Erkekler, ne kadar zeki ve hassas olurlarsa olsunlar, kadının ruhunu tamamiyle anlıyamazlar.❞
Sayfa 130 - Ötüken Neşriyat 1.BasımKitabı okudu
Konya'dan Kayseri'ye kadar olan menziller muayyendir; amma Antalya'dan Mısır'a kadar olan deryadaki menziller bi-nişandır; onu gemiciler bilir ve kara ahalisine söylemezler; çünkü anlıyamazlar.
Sayfa 47 - İzKitabı okudu
Reklam
Mallarmé’nin evinin altındaki kahveye gelen işçiler, yoksullar, o şairin şiirlerini anlıyamazlardı elbette. Shakespeare’in, Dante’nin, Goethe’nin yazdıklarını da anlıyamadıkları gibi. Neden anlıyamazlar? Onları anlasınlar diye yetiştirilmiyorlar da onun için. Mallarmé’nin üzüntüsü, insanlar arasındaki bu ayrımlar yüzünden, bu eşitsizlik yüzündendir. Bir insanın yarattığı her güzellikte bütün insanların hakkı vardır, hepsinin onu tadabilmeleri gerektir, insanlık buna doğru yürümelidir.
Sonra yanındakilere Dolmabahçe önünde demirli düşman gemilerini göstererek: Bunlar işte böyle... Dayandıkları şey yalnız demir, çelik ve silah kuvveti! Bildikleri şey yalnız madde... Bunlar hürriyet uğruna ölmeğe karar verenlerin kuvvetini anlıyamazlar. Biz Anadolu'ya silah ve cephane değil, ideal ve iman götürüyoruz, dedi.
Tek dünyalılar iki dünyalıları anlıyamazlar.
Muhammed Emin Yıldırım
Muhammed Emin Yıldırım
25 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.