Kişisel Ataleti Yenmek-Mümin SEKMAN-Alfa Yayınları-59. Basım-Aralık 2017-197 sayfa ●Arka kapaktan: "Atalet, isteksizlik ile yorgunluğun, tembellik ile depresyonun, yavaşlık ile yılgınlığın, hayal kırıklığı ile kayıtsızlığın, tükenmişlik ile tepkisizliğin 'ortaya karışık' halde bir insanın ruhunu ele geçirmesidir. "Tanrı bize iki yuvarlak
Öncelikle herkese ıyi okumalar
Ilk çıktığı günden beri okumak istediğim bir kitaptı kuzgun karası ve bir çırpıda okudum
Kitabın kısa bir konusundan bahsetmek gerekir ise
Kıtap iskocyanin bir adasında geçiyor küçük kızını okula bırakıp eve dönen bir anne yolunun üstünde sürü halinde duran kuzgunları farkediyor ve oraya gidip baktığında genç bir kızın cesedini buluyor tabiki adada yaşayanlar şok oluyor ama onlara göre katil bellidir yaşlı bir adam yollar öncede ortadan kaybolmuş bir kiz çocuğu asla cesedi bulunmamıştır onunda katil zanlısı olarak adadaki insanlar bu yaşlı adamı gösterirler ama polisler soruşturmayı genişledikçe acaba başka birimi demeye de başlarlar
Kitabın kısaca konusu bu bir polisiye kitap ama öyle aksiyonlu kaçmalı kovalamalı bir kitap beklemeyin tam tersi durağan ve okuyucuya sorular sorduran düşündüren bir kitap içinizden katil kim sorusunu sürekli sorduruyor tam iste bu derken aslında başkasından şüphe ettiriyor iki sayfa sonra yani okuması benim için keyifli bir kitaptı finalde katil supriz biri çıktı ama açıkçası hiçte sasirmadim ama çoğu kişi için supriz olacaktır
Kitabın diğer bir güzel yönü özellikle anne babalar için bir eğitici ders verici yönü var size çocuğunuzu nekadar ıyi tanıyorsunuz sorusunu sorduruyor nedemek istediğimi okuyunca anliycaksiniz
Özellikle anne babaların okuması gereken ve dediğim gibi durağan olmasına rağmen gayet hoş bir şekilde kendini okutan ne ara bitti dedirten bir kitaptı
Seri olarak yazılan ve serinin ilk kitabı imiş umarim diğer kitablarda hemen çıkar
Puanım 10 / 7.5
“ ‘Roma politikası,’ dedi Veronica, ‘kendi aralarında Roma’nın en kaz kafalı otuz kadınının ve hep aynı kadınları birbirlerine devredip duran dört-beş seçkin yakışıklının ürünü.’
-‘O otuz kadın kırkını devirince,’ dedi Prenses von T. ‘İtalya’da devrim mi olacak?’
-‘Niçin o dört-beş yakışıklı çocuk kırkını geride bırakınca olmasın?’ dedi Ann-Mari von Bismarck.
-‘Ah! İkisi aynı şey değil,’ dedi Dornberg, ‘Siyasetçileri alaşağı etmek otuz eski metresi alaşağı etmekten daha kolaydır. Siyasal bakımdan Roma bir garsoniyerden öte bir şey değil.’
-‘Niçin yakınıyorsunuz şekerim?’ dedi Virginia Casardi Amerikan vurgusuyla. ‘Roma bir kutsal kenttir, yani Tanrı’nın arada bir uğrayacak ufak bir apartman dairesi bulunsun diye seçtiği kent.’ “
İnsanları durdurup iki ay önce ben de sizin gibiydim, şimdi bu yürüteçle burada duran siz de olabilirdiniz, demek istiyordum.Ama tartışmaya girmektense yürütecimle onları yok etmenin türlü yollarını bulduğumu hayal ediyordum.
Başarılı bir hayatın iki adet gerekliliği mevcuttur:
1. Enerjinizi düşürüp duran ve sizi mutsuz eden şeyler den kurtulmaya istekli olmanız gerekir.
2. Gelecekteki hedefleriniz üzerinde çalışırken, yaşadı ğınız ana elinizden geldiğince minnet duymak zorundasınız.
Varlığı yeni bir boyut kazanmış gibiydi; o zamana kadar saklı duran sevgi membağlarına bir el değmemiş, şimdiye dek hayalini bile kurmadığiı kadar engin bir sevgiye teslim olmuştu.
Ralph gülümsedi. Gerçekte, çitlere yaslanmış duran mavi giysiler içerisindeki bu minicik adamin kendisiyle konuşmadığını biliyordu. Ralph. Yeni arkadaşı Sağduyu'nun kendi hayalinin bir ürünü olduğunun farkındaydı. Sağduyu'nun söylediklerini dinlediğinde, aslında sadece
kendi düşüncelerini dinlemekte olduğunu biliyordu. Ama yine de Ralph, bu oyundan, hayal gücüyle yaratmış olduğu yeni arkadaşından pek hoşlanmıştı. Oyun bittiğinde Ralph, arkadaşı Sağduyu'yu beraberinde eve götürdü.