Bugün iş yerinden bir arkadaşımızın annesi öldü. Başsağlığı diledik, memleketine gitti. Beklenilen bir durummuş, Ramazan ayından bu yana cihaza bağlı yaşıyormuş, çok çekmiş, Allah rahmet eylesin. Mekânı cennet olsun. Babayiğit bir adam arkadaşımız, boylu poslu. Otuz küsürlerinde, evli barklı. Hali vakti yerinde. Ama gel gelelim o koca adam, atmış beş yaşında, ölmesi muhtemel gözle bakılan yaşlı bir kadının ölümüyle yıkıldı. Eridi. Tarifsiz duygulara, acılara gömüldü. Ve herşeyi, ailesi olmasına rağmen kendini kimsesiz, bir garip hissetti. İşte o kadına "anne" diyoruz biz. Eş diyoruz, evlat diyoruz. Ne kadar güçlü olursan ol, bu kadınlarsız yaşanmıyor. Yaşansa da eksik oluyor, yarım kalıyor. Şimdi onlara vurmak, sövmek fikri... Bana çok daha korkunç geliyor. Kıymet yaşarken olur, kıymet göstererek olur...