Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Erkek, bilinçli ve olgun bir varlık olabilmek için önce anne kompleksi ile güçlü bir şekilde mücadele etmelidir. Ama elbette ki savaşın içsel bir savaş olduğunu tanımalıdır, aksi takdirde öfkesini kesinlikle dışa yansıtacaktır, özellikle de kadınlara.
“İyi bir anne olursak çalışabilir miyiz? İyi çalışırsak sevebilir miyiz? Rekabet edecek miyiz, etmeyecek miyiz? Kendimizi suçlu, yararsız ve garip bir şekilde yaralı hissetmeksizin evde kalabilir miyiz?”
Sayfa 38
Reklam
Oedipus Kompleksi
Tanrım. Belki hemen, Victor, karının kişiliğinde bir anne aramaya başla, kendi anneni.
Sanki anne sütüyle içimize yansıttığımız masal,yaşamın mesajı işte bu.
Sayfa 10 - ÖtekiKitabı okuyor
Aşırı dişi kadınlar, anne kompleksi olan çok hassas erkekleri ürkütürler. Oysa bu kadından ürkmezler, çünkü bu tür bir kadın, erkeğin duygularını karşı kıyıya güvenli bir biçimde ulaştırmasını sağlayan köprüler kurar. Bu kadının berrak aklı erkeğe güven verir, bu hiç de azımsanmayacak bir unsurdur, zira kadın-erkek ilişkisinde güvene sanılandan çok daha az rastlanır. Erkeğin Eros'u yalnızca yukarılara çıkarmaz, her entelektüel erkeği dehşete düşüren Hekate ve Kali'nin tekinsiz karanlık dünyasına da indirir. Bu kadının aklı, sonsuz labirentlerin umarsız karanlığında kaybolan erkeğin yolunu aydınlatır.
Hasta herkesi anne babasına tercüme eder ve anne babasına duyduğu sevgiyi başka insanlara duyduğu sevgiye tercüme edebilme ihtiyacı duyar. Freud'un Oidipus kompleksi adım verdiği devrimdir bu; çocuk ilk anne babaya "sahip olamaz", bu yüzden de yeterince iyi bir tercüme bulana kadar arzusunu ertelemelidir: Arzulanır olacak kadar özgün olana yakın, ama makul derecede arzulanır olacak kadar da farklı bir tercümedir bu.
Reklam
Oidipus kompleksi kavramı psikanalizin incelediği hemen hemen tüm insan dürtülerinin ve evrensel temalarının;cinsellik, saldırganlık, kıskançlık, rekabet, intikam, öç alınma korkuları, sevgi, ahlak, ensest yasağı vb. evrensel gibi görünen çatışmalı insan gerçekliğinin erken anne-baba - çocuk üçgeninde nasıl örgütlendiğini anlatır.
Kadın için anne, cinsiyetinin belirlediği bilinçli yaşamın misalidir. Oysa erkek için anne, örtük bilinçdışının imgeleriyle dolu, henüz tanımadığı bir yabancıdır. Salt bu nedenle bile, erkeğin anne kompleksi kadınınkinden tümüyle farklıdır. Erkek için anne en başından beri son derece simgesel bir karaktere sahiptir, erkeğin anneyi idealize etme eğilimi de bundan kaynaklanıyor olsa gerek. Birini idealize etmek, kötülükten korunma isteğidir aslında. İnsan korktuğu şeyi savuşturmak istediğinde idealize eder. Korkulan şey bilinçdışı ve onun büyülü etkisidir.
Sosyal kaygısı olan bireyler kendilerini özgüvensiz olarak tanımlayabiliyor mesela. Kendilerinde aşağılık kompleksi olduğunu düşünebiliyorlar. Ya da yakınları onları asosyal olarak tanımlayabiliyor. Bir anne, sosyal kaygısı olan oğlu için "Bizimki pek yabanidir, insan içine çıkmayı sevmez" gibi laflar edebiliyor. Oysa bunların hiçbiri sosyal kaygıyı tanımlayamaz. Uygun da değiller, doğru da.
Bütün kapılar açık," diyor Vogue'de yazan Anne Fleming Taylor, ama sorun hangi kapıdan geçeceğine karar vermektir.
Sayfa 30 - AfrikaKitabı okudu
Reklam
Freud'un Oedipus kompleksi kuramında çocukların annelerine aşık olup onunla evlenmek, beri yandan babalarına nefret ve kin besleyip onu öldürmek istedikleri varsayılır. Bu görüş yanılgıdan başka bir şey değildir ve çocukların gelişim sürecinin doğru dürüst anlaşılması durumunda böyle bir hataya düşülmesi olanaksızdır. Oedipus kompleksine annesinin tüm ilgi ve sevgisine yalnızca kendisi sahip olmak, başka herkesi bunun dışında bırakmak isteyen bir çocukta rastlanabilir ancak. Böyle bir isteğin cinsiyetle ilgisi yoktur. Anneyi tahakküm altına almaya, ona tam anlamıyla söz geçirmeye, onu kendine kul köle yapmaya yönelik bir istektir ve yalnızca anne tarafından el bebek gül bebek büyütülen, arkadaşlık duyguları anne dışındaki dünyayı yok sayan çocuklarda görülebilir.
"Evsiz ev hanımları"
"Toplumun, iyi ev hanımı ve anne olup ocağı tüttürmenin ödüllendirileceğini öğrettiği bu kadınlar, gerçekten de, evlilik ahlakındaki sismik kaymayla birlikte köklerinden koparılmış, "ortada kalmışlardır." Yıllar önce, okul sıralarında geliştirdikleri yetenekleri çoktan köreldiği için, yetersiz, yeteneksiz olduklarına inanırlar. Kasları da, kafaları da kullanılmamıştır. Yaşamlarını, erkeklerin onlara destek olmak için her zaman hazır olacağı yolundaki Sindrella mitine inanarak harcamışlardır."
Sayfa 50
"Öz-gizleyici, sessizce acı çeken anne (kızına 'Benim gibi olma; bir şey ol.’ dese de) kızının aynı rol modelini benimsemesine karşı içerleme duyar ve bundan korkar."
Kız çocuğu, ağladığı zaman derhal yardıma koşulacağını öğrenir, annesi ise yardıma koşması halinde ağ­lamanın kesileceğini öğrenir. Anne ile oğlu arasındaki et­kileşimde tam tersi bir ders söz konusudur. Erkek çocukların daha güçlü olduğuna inanıldığı için, anne, ağlayan oğlunu sus­turmak için elektrik süpürgesini kapatıp yanına koşmayacaktır. Sonuç olarak, "Ağlarsam derhal yardıma gelecekler" düşüncesi bu kadar sistemli olarak pekiştirilmez. Erkek çocuk zaman zaman kendini rahatlatmak zorunda kalır. Bazen bunun işine yaradığını keşfeder. Kendini rahatlatma yetisine sahiptir. Yavaş yavaş, bunu daha düzenli bir temelde yapmayı öğrenir. Yavaş yavaş, kendi duygusal bakıcısı olmayı öğrenir.
Kastamonu'da Lise: Komünistlerle İlk Mücadele Kastamonu'da lisedeyken pul merakım vardı, İstanbul'dan pul getirtmeye başladım, arkadaşım vasıtasıyla ve iyi paraya Kastamonu'da esnafa satmaya başladım. O paradan annemin "Oğlum babana şuradan acele para ver" deyip de para verdirttiğini hatırlıyorum. "Sonra alırsın
293 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.