Yüreği dayanacak okusun... :-(
Ümmü Ramiz, otuz üç yaşında, dört çocuk annesi bir İslâm kadınıydı. Çocuklarının en büyüğü ise on üç yaşındaki oğlu Ramiz’di. Anne, büyük oğluna nisbetle Ümmü Ramiz diye tekniye edilmişti. Ümmü Ramiz, bir gün ekmek almak için büyük oğlu Ramiz’i fırına gönderir. Kendisi de kahvaltı hazırlamak için mutfağa geçer. Sofra kurulur, Ümmü Ramiz’in diğer
Sayfa 169
Şefkat
Anne yüreği yavrusuna şefkati tarif edilemez ya Rabbimizin hayvanlara ve insanlara şefkati misli misli kadardır çünkü o şefkati tüm canlılara veren Allah’tır.
Reklam
“Anne yüreği her zaman biraz daha yumuşaktır…”
"İnsanların içinde ne olduğunu öğreneceksin." Böylece insanların içinde sevgi olduğunu öğrenmiş oldum. "İnsanlara neyin bahşedilmediğini öğreneceksin." O anda insanlara neyin bahşedilmediğini öğrendim. İnsanların bedenlerinin ihtiyaç duyacağı şeyi bilmelerine imkân yoktu. İnsanların ne ile yaşadığını henüz anlayamamıştım. Çocukların anne ve babaları olmadan yaşayamacaklarını düşünmüştüm. Başkalarının çocukları için yüreği kıpırdayan ve ağlamaya başlayan o kadının içinde Tanrı'nın canlı bir suretini gördüm ve insanların ne ile yaşadığını anladım.
"Ve üst katta, doğuya bakan çatı katındaki odada yalnız, yüreği sevgiye aç, kimsesiz bir çocuk uykuya dalana kadar ağladı."
Sayfa 40
“Karanlıktan korkanlara, ayın ve yıldızlarım ışığı sönsün! Ayazda pes edip üşüyene, güneş bir daha doğmasın! Umudumu kesersem, hayallerim yansın! Eğer bir gün vazgeçersem rüyalarımdaki anne yüzü solsun! “ Sema Hoca yüreği sıkışarak bakışlarını yukarı ranzaya dikip, “Bu son cümle yoktu?” deyip cevap bekledi ama alamadı ve tam da bu sırada, yetimhaneden Devlet Çocukları Vadisin’ne geçirtilmiş Ahmet’in Kerim’e yönelttiği soru dondurdu bu kez yüreğini: “Ya annemizin yüzünü hiç bilmiyorsak?” Ve bu paragrafın sonuna kalbimi bırakıyorum.
Sayfa 187 - MüptelaKitabı okudu
Reklam
Geri199
1,000 öğeden 991 ile 1,000 arasındakiler gösteriliyor.