Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Ah şu anneler...
Yalnız canımı sıkan bir şey var: Annem öyle yufka yüreklidir ki, göbeğin mi yok, günde on defa yemek yemezsen kahrından ölür.
Thanks God (oje sürme emojisi)
Anneannem için, annem için, kızlarım için, arkadaşlarım için ve kendim için bir hatırlatma: Gurur duy güzel kadın, bedenin aslında iyi, kusursuzca iyi. İlk andan itibaren kusursuz.
Reklam
Gerçek hayattan esinlenmiş etkileyici bir öykü…
Annem, evi, babamı ve bizi terk ettiğinde ben altı yaşında, abim sekiz yaşındaydı. Annemin babamı terk etmesini o yaşta bile anlamıştım da, bizi terk etmesini anlamamıştım. Anne çocuklarını terk eder miydi? Babam, annemi döverdi. Babam beni, abimi döverdi. Ben o yaşlarda babalar döver diye biliyordum. Babalar döver… Anneler olmayınca, evlerin
Bilmiyorum. "Kendi ailemizden ne gördük ki size yaşatalım, derdi annem. Belki de haklıdır. Zaten ona sorsam anneler her zaman haklıdır. Çocuklar dünyaya sadece ebeveynlerini onaylamak ve onların arzularım yerine getirmek için gelmiş gibiler. En azından ailemin gözünde ben öyleyim. Ne derler! "Kaç yaşına gelirsen gel, sen benim gözümde hâlâ çocuksun yavrum" Galiba hep aileleri tarafından vetişkin davranışları beklenilen ama hep çocuk olan insanlar olarak kalacağız.
Büyüdük ama hâlâ başımızın hafifçe okşandığı bir hayat diliyoruz biz. 5 veya 6 yaşlarındayım. 2 yaşındaki kardeşim evden çıkıp gitmiş köyün arasına oyun oynamaya. Fırlamaydı kerata. Kişiliği neredeyse bende silinmeye yüz tutmuş hacı dedemi hatırlıyorum. O sırada balkonda rengi güneşten kreme çalmış sandalye üzerinde oturuyor. Ben geldim o sıra.
Şimdi çocuklar hepiniz sırayla Anneler gününde annelerinize vereceğiniz armağanları söyleyin bakalım.Önce sen söyle Resmiye annene ne aldın kızım? -Bir şişe gül suyu öğretmenim -Aferin.Sen söyle bakalım Oktay? -Ben elektrikli ızgara aldım öğretmenim Ve sırayla söylemeye başladılar Neler neler almışlardı.Şükran,bir kazak almıştı.Hilmi terlik almıştı,Cemil çanta,Nermin örgü şişi(...) Sıra sınıfın en uslu ama en çalışkan çocuğu Rahmi'ye gelmişti. Öğretmen ona dönünce kaltı. Başı önüne düşüktü.Hiç kimseye bakmadan: -Ben anneciğime bir fatiha armağan ediyorum,dedi. Sınıftakiler birden susmuşlardı.Adeta çıt çıkmıyordu...
Reklam
Anneler hep güçlü
Güçlü bir kadın benim annem, hayatın onunla oyunlar oynamasına ve yormasına müsaade etmiyordu.
Sayfa 21
Montaigne ne derse desin, hazin bir durum bu. Oysa, yaşamış olduğum birçok yanlışlığı düzeltebilecektim. Bütün ayak izlerimin üzerinden bir daha gidecektim. Yalnız bir kere yaşanıyormuş. Bütün günümü bu düşüncelerle geçiriyorum; gece için gene bir hazırlık yapmadım. ///// Olmaz. Bir insanla karşılıklı konuşacak gücüm yok. Bir insan, bir karşılık bekler sizden. Konuşurken ve dinlerken hissedersiniz bunu. Güçlü kuvvetli olduğunuz zaman önemsemezsiniz. . Annem öyle değildir. Kendini karıştırmadan benimle birlikte olmasını bilir. //// Bütün anneler böyle değildir. //// İşim bitince gönderiyorum. Biraz iyileştiğimi görünce, bana yaptığı iyiliğin karşılığı olarak onunla ilgilenmemi bekleyebilir, değil mi? Hayır. Seviniyor sadece. Uyuyamıyorum. Uykuda değişeceğimden korkuyorum.
Sayfa 614Kitabı okudu
320 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
Irvin Yalomdan enfes varoluşçu bir kitap daha. 6 psikoterapi hikayesi. Doktorlar, psikoterapistler hastalar, geç farkedilen hastalıklar, ölümle yüz yüze gelen danışanlar, uyanma deneyimleri, terapi odaları, tutulan ve tutulmayan yaslar, hayalkırıklığı dolu hayatlar, ölüm korkusu ve daha fazlası... Yalom kitaba ve ilk hikayeye 'Nasıldım
Annem ve Hayatın Anlamı
Annem ve Hayatın AnlamıIrvin D. Yalom · Pegasus Yayınları · 20181,944 okunma
Onun gibi, farkında olsun ya da olmasın, kendisini büyüten kadının duygusal yörüngesinden kurtul­maya çalışan pek çok kadın gördüm. Terapi seanslarına kay­gı ve depresyon şikayetiyle, ilişki sorunlarıyla, güvensizlikle, kendi haklarını savunma, hatta sevme becerilerine dair endi­şelerle gelirler. Kimileri yaşamlarındaki zorluklarla anneleriy­le ilişkileri arasında bir bağlantı kurmayı başarır. Kimileriyse "Annem beni deli ediyor," der ama bunu kendisini bana ge­tiren meselelerden bağımsız, ikincil bir sorun olarak görür.
Reklam
Canım anneler
Annem benim Neden yorgunluktan ve merhametten başka Fotoğrafın yok evimizde.
152 syf.
6/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Jean Louis Fournier bu kitabında annesini anlatıyor tabiki o nüktedan üslubuyla...Yine harika. Küçüklüğümde ne zaman bir şeyler yazsam yada bir resim yapsam,iyi olmuş mu diye anneme sorma ihtiyacı duyardım.Ondan icazet almam şarttı.Kendisi hakkında yazmamla ilgili bugun ne düşünürdü acaba? Tedirginim,belki de kitabı sevmeyecek.Alkolik kocasından bahsedilmesinden gına gelmiş olmalı. Ketum ve çekingen olan kendisinden, hayali hastalıklardan, kederinden bahsedilmesini istemiyordur. Anneler günü için dikte ettiği övgü sözleri hariç,onu sevdiğimi asla söylemeyen benim hata mı telafi ettiğimi anlayabilecek mi? Çünkü onu özlediğimi. "Bir dakika otuz altı saniyelik bir mutluluk. Mutluluk asla daha uzun sürmüyor." "Bir çocuğun başına gelebilecek en kötü şey annesini kaybetmekti." "Annemiz defalarca öldü. Biz aralıklarla yetim kaldık. " Normalde çocuklar ağlar, yetişkinler değil. Hele anneler hiç,onlar ağlayan çocuklar avutmak için gelmişlerdir dünyaya."
Kuzeyli Annem
Kuzeyli AnnemJean-Louis Fournier · Yapı Kredi Yayınları · 20171,512 okunma
Normalde çocuklar ağlar yetişkinler değil. Hele anneler hiç onlar ağlayan çocukları avutmak için gelmişlerdir dünyaya.
Annem beni öptü... O öpücükteki şefkati bir daha hiç bulamadım...
Sayfa 148 - Marcel ProustKitabı okudu
Ansızın bir gürgenin önünde gördüm onu; bankta oturuyor, kollarını bana açmış gülümsüyordu. Beni öpmek üzere yüzündeki tülü kaldırdı; gözyaşlarına boğularak yanaklarını öpmeye koyuldum; uzun süre ağlaya ağlaya ona yaşadığım bütün ahlaksızlığı anlattım; bunları ona ancak o yaşımdaki cehaletimle anlatabilirdim; annem anlattıklarımı anlamadan dinliyor, iyi kalpliliğiyle sözlerimin önemini azaltıyor, vicdanımı rahatlatıyordu...
Sayfa 147 - Marcel ProustKitabı okudu
1.271 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.