Hani hatırlar mısın? O sabah,okula gelmiştim. Seni görmüştüm sende beni görmüştün. Dakikalarca sana bakabilirdim o zaman. Sonra ikimizinde Spor dersi vardı. Bahçedeydik. Ben sırada duruyordum. Sen de başkanmışsın. Onu öğrendim. Sonra arkadaşım bana vurmuştu. Ağlamaya başlamıştım bende. Sen geldim yanıma, iyi Misin diye
Hz. Ali'ye Mektup
sen belki tanımazsın ama ben senin için ölürüm! sen beni tanımazsan ben zaten ölüyüm! bir Allah’a bir anneme sonsuz itimadım var herkes beni yarı yolda bırakıyor ya Ali herkes beni yarı yolda bırakıyor bu çok zor! sana bu mektubu pişirilmiş çamurun içerisinden yazıyorum ağaçların otların ortasında yaşıyorum cayır cayır yanan bir orman ne
Sayfa 350 - 353 (Dergah Yayınları)Kitabı okudu
Reklam
Şiirin adı; Anneme mektup.
Ben bu gurbet ile düştüm düşeli, Her gün biraz daha süzülmekteyim. Her gece, içinde mermer döşeli, Bir soğuk yatakta büzülmekteyim. Böylece bir lâhza kaldığım zaman, Geceyi koynuma aldığım zaman, Gözlerim kapanıp daldığım zaman, Yeniden yollara düzülmekteyim. Son günüm yaklaştı görünesiye, Kalmadı bir adım yol ileriye: Yüzünü görmeden ölürsem diye, Üzülmekteyim ben, üzülmekteyim.
... senin bizim yüzümüzden anneme yüklenmen, sen kendini hep haklı görsen de, bizim için kötü bir örnekti. Bu durum anneme karşı normalde yanlış sayılabilecek davranışlarımız konusunda bize yüz veriyordu.
Vasiyetim uyarınca mektup yok. Kuşkulu bir karar. Eğer mektup olacaksa, hangileri? Hatırlamıyorum ki onları. Olsa olsa yazar arkadaşlarıma, yayıncılarıma, kurumlara yazdıklarım olabilir. Kadınlara, çocuklara, anneme yazdığım mektuplar olmaz. Pusulalar da olmaz, ölümümden sonra da.
Sayfa 85 - Yapı Kredi Yayınları Modern KlasiklerKitabı okudu
Reklam
Anneme Mektup
"Anneciğim evde oynamaktan bıktım. Dışarılarda koşup oynamak, minik su birikintilerine ayaklarımı sokmak, dökerek pasta yemek, elimle makarna yemek, ayranı üstüme dökmek istiyorum. Anne ben yaşamak istiyorum. Yapmaların, etmelerin olmadığı, sevginin çok olduğu, annelerin çocuklarını anladığı bir yer istiyorum. Çok büyük değil, yüreğim kadar bir yer istiyorum. Belki bir kuşun kanadında, belki bir çiçeğin yaprağında belki de bir balığın akvaryumunda..."
ÖLÜMÜ BEKLERKEN Sanırım yaşlandığımdan olsa gerek, eskisi kadar ilgimi çekmiyor çamurunda oynadığım topraklar. Dibine uzanıp da yapraklarının arasında hayallere daldığım elma ağacıyla, aramıza bir soğukluk girmiş. Nedendir bilmem en derine saklanmış anılar, kapının asma kilidini açmaya başlamamla gün yüzüne çıkmaya başladı. Sanki belleğimin
Mustafa Kemal Paşa ve Salih Bozok arasındaki diyalog:
"Salih," dedi, "...kardeşimden mektup geldi. Paraları bitmiş. Şu notun gizlice anneme ulaşmasını sağla." Not çok kısaydı: Bankadaki parayı harcayın. Yetişmezse evdeki halıları satın."
Sayfa 245Kitabı okudu
951 öğeden 611 ile 620 arasındakiler gösteriliyor.