Yazarlık ve yazarlar kıymetlidir gönlümde. Karşılıklı takipleştiğim Mehmet Bey'in yazar olduğunu ve kitaplarının olduğunu öğrenince mutlu oldum, gururlandım beni bir yazar takip ediyor diye. Elbetteki kitabını okuyacaktım ve temin ettim. Bir kapakta birleşmiş iki romandı aldığım; "Tuna'nın Türküsü" ve "Bir Gün".
Tuna'nın
Kırım ulus olarak hala mazimizde yara. Ve biz ulus olarak yaralarımız hakkında konuşmayı pek sevmeyiz. o yüzden Balkan ve Kırım konusu pek dillendirilmez. Üzüntülerinizi dile getirdiğiniz zaman faşist damgası da yersiniz.
Açık konuşmak gerekirse ismime imzalı bir hediye olmasının yanında benim için kitabı değerli kılan başka sebeplerde var. Bu
"Kaç kilo kavun istiyorsun? Diye sordu manav bana
Sordum: Gönül hoşluğunun gramı kaça?"
(Suyun Ayak Sesi)
Gönül hoşluğunu hem dizeleriyle hem de çizimleriyle sonuna kadar yaşatan güzel insan, Sohrâp Sepehri.
"Yaşam böceğin gözünde ağacın boyutudur."
Biz böceklere böyle güzel dizeleri bırakmış olması büyük mutluluk
İki hikayeden oluşan kitabı annemin ameliyatı nedeniyle bulunduğumuz hastanede okudum.Biz kitap severler her ortamda vakit yaratırız okumaya. Kitabı okurken Balkanlar'da gezindim. O Türk topraklarını görmesemde yazarın anlattıkları ile sanki bende oralardaydım. Hoş iki sene önce Belgrad'da Tuna'yı gördüm fakat keşke kitabı daha önce okusaydım da Tunahan kadar olmasa da o duyguları hissedebilseydim. Ne cengaverlerimiz var bizim ne cesur kadınlarımız, askerlerimiz , gençlerimiz var bizim. Hikaye deki dede torun ilişkisi beni öyle duygulandırdı ki kendi büyüklerimi özledim burnumun direği sızladı. Bazen bende düşünürüm nerden hangi soydan geldiğimizi, kimbilir benim de büyük dedem bu topraklar için savaştı mı?
İkinci hikaye bir aşk hikayesi, bir erkek nasıl sevdiğini 4 yıl saklar, nasıl söylemez ve nasıl böyle bir tutku ile sevebilir. Pek aşka inanmam bu yüzden bu hikaye beni biraz yordu, fakat 17 Ağustosu hatırlamak içimi yaktı gözüm yaşardı.
Yazarı sevdim Yen'i kitapları okumak isterim. Sade duru anlatımları çok severim keyifli okumalar...
Annemin sessiz geceleri için!
Kaşan şehrindenim
Fena sayılmaz halim,
Bir lokma ekmeğim var, biraz aklım,
İğne ucu kadar da zevkim.
Annem var, ağaç yaprağından daha güzel,
Dostlar, akan sudan daha iyiVe Allah, burada yakındadır,
Şebboylar arasında, uzun çamın altında
Suyun bilincinde,
Bitkilerin kanununda.Ben müslümanım.
Kıblem bir kırmızı
sen gülersen,
şehre elektrik gelir,
kombi yanar,
biz ısınırız.
sen gülersen,
bazlama açan kadınların sevda türküsü çalar bir köşede,
annemin ağrıları diner.
sen gülersen,
canım,
bir kelebek doğar avuçlarıma,
boynunda okyanus kolonyası.