Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
O sıralar anoreksiya diye bir kelime bilmiyordum herkes beni iskeletor diye çağırıyordu.
Qadınların vəziyyəti də ürəkaçan deyildi; ekranda gözəl və ağıllı olan aktrisalar həyatda kokain , anoreksiya botoks və liposaksiyadan ibaret olan çevrədən çıxa bilmirdilər.
Reklam
Bugün, yeni bir yabancılaşma biçimi ortaya çıkmaktadır. Artık söz konusu olan dünyaya ya da emeğe yabancılaşma değil, yıkıcı bir kendine-yabancılaşma yani kendi kendinden yabancılaşmadır. Bu kendine yabancılaşma, kendini optimize etme ve kendini gerçekleştirme sürecinde meydana gelir. Performans öznesi kendini, örneğin kendi bedenini optimize edilecek işlevsel bir nesne olarak algıladığı anda, tedrici olarak kendine yabancılaşır. Bu kendine-yabancılaşma olumsuzluğun eksik olması nedeniyle fark edilmeden sürüp gider. Sadece kendini sömürme olarak değil, beden imgesinin patolojik biçimde bozulması şeklinde de kendini gösteren bu kendine yabancılaşma, öz-yıkıma yol açan bir etkiye sahiptir. Anoreksiya, bulimia ya da beslenme bozukluğu, artan kendine yabancılaşmanın semptomlarıdır. İnsan sonunda artık kendi bedenini hissedemeyecek hale gelir.
YabancılaşmaKitabı okudu
“Barbie her şeydir”
Barbara Millicent Roberts (Barbie) yaşadığı dünyanın koşullarına uymayan bir kadındır. Erkek arkadaşı Kenneth Sean Carson (Ken)
Mert
Mert
ile çok mutlu ponçik bir ilişkileri vardır. Barbie Ken ile tanışmadan önce çok mutsuzdu. Çok az yemek yerdi. Zamanla anoreksiya oldu. Başak burcu olduğu için de her şeyin mükemmel
Şeyyy bu beni anlatmış….
“Tek taraflı zonklama şeklinde belli aralıklarla baş gösteren baş ağrıları- ki bu arada ailede olan bir hastalık- ona eşlik eden anoreksiya, bulantı ve kusma, şimşek çakması gibi başlayan görme bozuklukları, hatta körlük.”
Sayfa 116 - Ayrıntı YayınlarıKitabı okudu
160 syf.
8/10 puan verdi
Vejetaryen Kitap İncelemesi
Dikkat Spoiler içerebilir ! Selamlar , 2016 Uluslararası Man Booker Ödüllü bir Kore edebiyatı kitabı olan Vejetaryen'i az önce bitirdim. Kitabın içinde 3 tane ayrı yazılmış gibi görünen ama bir yapbozun parçaları gibi birbirini tamamlayan hikayeler var. Hepsinde de Ana karakter Bayan Yonğhe'nin yaşadıklarını okuyoruz. Kendisi bir
Vejetaryen
VejetaryenHan Kang · April Yayıncılık · 20163,092 okunma
Reklam
·
Puan vermedi
Yeterli Olmayı Aramak
Yeterli Olmayı Aramak            ༄ ༄ ༄ Kişiliğin denge kabiliyetini geliştirmesi ve koruması bireyde önce kendine sonra topluma doğru iletişim kurması ve faydalı olması gerekmektedir. Kişilik kabiliyetinin sağlıklı düzeye ulaşması hayatın görev ve sorumlulukları açısından elzemdir. Bireyin, kişiliğini tanıması, hayata ve olaylara karşı
Mükemmellik Tuzağı
Mükemmellik TuzağıThomas Curran · Kronik Kitap · 202321 okunma
Bilgilendirici sosyal etki mekanizması yoluyla kadınlar kültürlerinde belirli bir dönemde hangi beden türünün çekici kabul edildiğini öğrenirler. Kadınlar çekici bedenin ne olduğunu (ve diğer bedenlerle nasıl karşılaştıracaklarını) aile, arkadaş çevresi ve medyadan öğrenirler. İdeal kadın bedeninin zayıf olduğu mesajı bütün basın yayın
Sayfa 454Kitabı okudu
ANOREKSİYA NERVORZA/BULİMİA
Anoreksiya nevroza psikolojik bir bozukluk olarak tanımlanır. Bu durumdaki insanların çok ciddi obez olma korkusu vardır.. Birçok durumda daha sonra sadece tuvalete gitmek ve kusmaya neden olmak için yemek yerler. Bu bulimiadır. Aşırı durumlarda, kişi yemek yemeyi tamamen reddeder. Görünüşleri sebebiyle olumsuz hisleri vardır, egzersiz takıntıları olur ve vitamin ve mineral kaybı nedeniyle saçlarını kaybetmeye başlarlar.
Performans öznesi kendini, örneğin kendi bedenini optimize edilecek işlevsel bir nesne olarak algıladığı anda, tedrici olarak kendine yabancılaşır. Bu kendine-yabancılaşma olumsuzluğun eksik olması nedeniyle fark edilmeden sürüp gider. Sadece kendini sömürme olarak değil, beden imgesinin patolojik biçimde bozulması şeklinde de kendini gösteren bu kendine yabancılaşma, öz-yıkıma yol açan bir etkiye sahiptir. Anoreksiya, bulimia ya da beslenme bozukluğu, artan kendine yabancılaşmanın semptomlarıdır. İnsan sonunda artık kendi bedenini hissedemeyecek hale gelir.
Reklam
224 syf.
·
Puan vermedi
·
6 günde okudu
Çocukluk her şey midir?
Gerçekten çocukluk her şey midir? Polonyalı psikanalist Alice Miller’in 2004 yılında yazdığı bu kitap üç bölümden oluşuyor. Birinci bölümde Dostoyevski, Kafka, Schiller, Virgina Woolf gibi yazarların eserlerinden yola çıkarak ebeveynleriyle kurdukları bağlar arasında yorum yaparken ikinci bölümde geleneksel ahlakın insanları ebeveynlerine itaate nasıl zorladığını Dördüncü Emir üzerinden çeşitli vakalarla ele almıştır. Üçüncü bölümde ise anoreksiya vakasının iyileşme sürecini samimi iletişim üzerinden anlatmıştır. Kitabı okurken kimi bölümleri beğensem de genel olarak kitabın dili bana çok sert geldi. Ayrıca yazarın kaynakçayı metin içine yaymayıp sadece kitabın sonunda vermesi bilgilerin teyit edilmesini zorlaştırmıştı. . . Bu tarz çocukluk vurgulu kitaplara hep mesafeli yaklaşıyorum. Evet o dönemin önemli olduğunu biliyoruz ama dezavantajlı çocukluk geçiren insanların elinden umut duygularını alıyormuşuz gibi hissediyorum. . . Kitabın beğendiğim kısmı ise affetme üzerine yazdığı “ Affetmenin, bizi nefretten kurtacağı doğru değildir. Affetmek, yalnızca onun üstünü örtmeye ve böylece onu pekiştirmeye yarar” kısmıydı. Kişinin hiçbir duygu için kendini zorlamaması gerektiğini güzel bir şekilde ele almıştı. Freud’ un dediği gibi yaşanmamış her duygu mutlaka bir yerlerden kendini hatırlatır. Benim özellikle tavsiye edebileceğim bir kitap değil ama meraklısı için değişik bir bakış açısı kazandırabilir.
Beden Asla Yalan Söylemez
Beden Asla Yalan SöylemezAlice Miller · Okuyan Us Yayınları · 20193,093 okunma
302 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.