Ben, Oliver’ım ve bütün önemli şeyleri anımsıyorum. Bellek konusunda belirtilmesi gereken şu: Kırk yaşını geride bırakmış çoğu kişinin, belleklerinin eskisi kadar iyi olmadığı ya da arzuladıkları kadar iyi olmadığı konusunda sızım sızım sızlandıkları dikkatimi çekti. Açık konuşmak gerekirse şaşırtmıyor bu beni: Bu kişilerin belleklerine depoladıkları saçma sapan şeylerin miktarını bir bilseniz. Gözlerinizin önüne ağzına kadar ıvır zıvırla dolu bir çöp kutusu gelirin: Hiçbir özelliği olmayan uzak çocukluk anıları, 5 milyar spor karşılaşmasının sonucu, sevmedikleri insanların yüzleri, pembe dizilerin hikâyeleri, kırmızı şarap lekesini halıdan nasıl çıkarırsınız türünden yararlı ufak bilgiler, milletvekillerinin adları, işte bu tür bir sürü zırva. Acaba belleğin bu çeşit zırvalara ihtiyacı olduğu sonucuna, ne tür bir sapkın kendini beğenmişlikten ötürü varmışlardır bu kişiler? Bir an için, anımsama organını, kalabalıktan dolup taşan bir son duraktaki bir emanet görevlisinin yüz çizgileriyle hayal edin ve diyelim ki bu görevli, sizin kıçıkırık bavullarınıza onlara bir daha ihtiyacınız olana kadar da göz kulak olsun. Ve şimdi de ondan göz kulak olmasını istediğiniz şeyleri bir düşünün! Ve bu kadar az para karşılığında! Ve bu kadar az teşekkür için! Tevekkeli değil, çoğu zaman insanın karşısına hizmet verecek biri çıkmıyor.
“omuzuma düştüyse yüzün, bütün denizleri getiririm saçlarına. maviliklerle korur seni kalbim. sen konuştuğun an tüm sesler susar. sesin yeşile çalar, bir kuş seni evi sanabilir. ben kelimeleri toparlarım. sen hiç durmadan sarıl bana kırılsın bütün sızım, kırılsın bütün sensiz kalmış zamanım sen sev beni. akşam uykuya dalar, sabah yeniden kalkar gibi. basit sade ama mucizevi. kalbim israf etmez seni…” -Umut Güner - Varsın Olmasın
Reklam
Canım yanıyor sevdiğim
CANIM YANIYOR Canım yanıyor sevdiğim,
Özlemekten bahsedelim mi biraz!
Özlemekten bahsedelim mi biraz! Hani her ağaran gecede hüzünleri çağırAN Hani ölümle benzer bir kayboluş, yok oluştAN Hani gözlerinin önüne gelen hayali kovmağa çalışmaktAN Hani silebilmeyi ummak sesini bu anlamaz kulaklardAN Hani ayak izlerini süpürebilmek kaldırımlardAN Hani buram buram tüten kokunu duyamamaktAN Hani titreyen elleri hatırlamak dokunamadAN Hani ayrılık şarkılarında saatlerce ağlamaktAN Hani kaldıramamak fotoğrafları sisli duvarlardAN Hani küle dönmüş hatıraları canlandıran anılardAN Hani düşünmekten rafa kaldırılmış uykulardAN Hani yorgun, güneşini kaybetmiş sabahlardAN Hani hep kışta, ayazda üşüyüp kalmaktAN Hani taş kesilmiş benliğinle duvarlara bakmaktAN Hani yaşadığın halde diri diri yanmaktAN Hani sönmeyen şu hasreti içmek duman dumAN Hani sızlatan sızım sızım, defalarca kanatAN Hani tüm bu "an" ları anlamayan vefasız yokluğundAN..
Sayfa 18 - "AN" LARIN ÖZLEMİ·Kitabı okudu
Belki de şu an insanların seni ne kadar da çok üzdüğünü düşünüyorsun. Hatta tüm kötüler seni buluyor değil mi? Ne kadar iyi olursan ol, yine de sevilmediğini düşünüyorsun ama unutma, öyle böyle büyüyeceksin, olan biten her şeyi kabullenmeye başlayınca büyüdün demektir. Saatlerce açıklamalar yapmayacaksın artık, o neşeli yanını sadece samimi bulduklarına açacaksın. En doğru olanı da bu zaten.
Reklam
145 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.