Peter Berger ve öğrencisi Anton Zijderveld'in inançlarımınız şüphe temelli tanımlanmasının; modernitenin kadük kalan yanlarının eleştirilerek rölativizm(anti mutlakiyet) ve fundamentalizm(değerler-hakikatler) ekseninde sağlam bir temele oturtulmaya çalışıldığı tez tadında bir çalışması olmuş.
Meraklısına...
Şüpheye ÖvgüPeter L. Berger · Açılım Yayınevi · 201810 okunma
Bu kitap çerçevesinde kalarak söyleyecek olursak bir şahsiyete "yenilikçi" diyebilmemiz için şu şartları bulundurması gerekiyor;
Geçmişe değil bugüne ve geleceğe dönük zihin yapısına sahip olmak. (Zaman)
Allah-Alem-İnsan tasavvurunda Aleme ve insana yoğunlaşmak.
(Ontoloji)
Nakil, Akıl, Sezgi üçlüsünde akla yoğunlaşmak. (Epistemoloji)
İçtihada -re'y, kıyas, istihsan, maslahat-ı mürsele, istishab,
makasıd-ı şeri'a- yoğunlaşarak bu prensiplere önem vermek.
(Metodoloji)
Yeni bir tez ileri sürmek/sürdürmek veya bir sentez yaratmış olmak. Anti-tezci olmamak. Yönetimlerle ilişkilerinde muhalif duruşa sahip olmak.
Birinci çıkarsama. Eger Marx gerçekten yeni bir kıtayı bilimsel
bilgiye açmış idiyse, onun bu bilimsel keşfi, felsefede
önemli yeniden düzenlemelere yol açmış olmalıydı. Xl. Tez
belki de bir öngörüştü; felsefede bayagı ö nemli bir olayı
ilan etmişti. Öyle görünüyor ki durum böyle olabilirdi.
Ikinci çıkarsama. Felsefe ancak bilimsel uyancısına göre
gecikmiş olması nedeniyle var olabilir. Şu halde Marksist
felsefe Marksist tarih bilimine göre gecikmiş olmalıdır. Öyle
görülüyor ki durum böyle de olabilir. Feuerbach üzerine
Tezler ve Anti-Dühring arasındaki otuz yıllık boşluk buna
kanıttır; hep birlikte yerimizde saymaya devam ettigirniz
sonraki tıkanmalar da bunu kanıtlar.
spoiler
“hâlâ mı erdem!”
marquis de sade (marki dö sad), her şeyden önce önyargıya karşı savaşın onurlu, tutkulu, yılmaz ve sarsılmaz bir neferiydi. bu niteliğinden hareketle sade, onu okumadan önce önyargılarını bir kenara bırakmayanları, anlattığı öykülerdeki vahşet, derin şehvet duyguları ve sadizm unsurlarıyla egale etmeyi başaracağının