Tiradına kurban
Eğer her şeyin doruk noktası Tanrı'nın Doğayı yönetmesinde bulunuyorsa, özgür irade nedir o zaman? Tanrı tinsel olanı yönetmiyor mu, ya da daha ziyade O bizzat tinsel olduğundan, tinsel olanın içinde yönetmiyor mu? Ve tinsel alanı yönet- mek veya tinsel alan içinde yönetmek Doğayı yönetmekten veya Doğa içinde yönetmekten daha yüksek bir şey değil mi? İnsani olana karşıt şekilde genel olarak doğal şeylerde, ağaçlarda ve hayvanlarda açığa çıktığı üzere Tanrı'ya duyulan bu hayranlık, tanrısal olana ilişkin bilgisini ibis kuşundan veya kedi ve köpeklerden türeten antik Mısırlıların dininden çok mu uzak sanki? Ya da ineklere ve maymunlara büyük hürmet beslemiş olan ve hâlâ da besleyen ve bu hayvanların bakımı ve beslenmesiyle titizlikle ilgilenip de insanların açlık çekmesine müsaade eden bu hayvanları keserek veya hatta onların yemlerini yiyerek açlıklarını gidermeleri durumunda suç işlemiş olacaklardır- antik ve modern Hintlilerin acınası koşullarından farklı mı?
Herakleitos
'bir insanın karakteri onun kaderidir'
Reklam
Diyalektik bağlantı
Hegel'in Herakleitos'ta en çok etkilendiği şey; evrenin hem bölünür hem bölünmez, hem sonradan oluşmuş hem sonradan oluşmamış, hem ölümlü hem ölümsüz olduğunu söylediği fragmanlarda görüldüğü gibi, karşıtların birliği konusundaki ısrarlı ifadeleridir. Karşıtların bu özdeşleştirimi, bazı doğrulukların göreli olduğuna ilişkin ifadelerde açık biçimde ortaya konur.
Gorgias "Var olmayan Üzerine"...
Eğer düşünce nesneleri varlık taşıyan şeylerse yalnızca varlık taşıyan şeyler düşünmenin nesneleri olabilirler. Ama düşünce nesneleri varlık taşıyan şeyler değildir; aksi durumda bir kez düşünülen her şey bu durumda olurdu.
Bu iki süreklilik, salt algılarımızın onları özdeşleştirmesidir
Hareket, kendi sürekliliğini uzamsal yayılımın sürekliliğinden alır. Zaman ise sürekliliğini, hareketin sürekliliğinden alır. Böylece Aristoteles'in zaman anlayışı hareket anlayışına bağlıdır. Zamanın formel tanımı da şöyledir: Zaman, önceye ve sonraya göre hareketin sayısıdır.
Big Bang'in öncüsü Anaksagoras'a göre evrenin başlangıcı
Her şey birlikteydi; sayıca sonsuz ve küçüklükte sonsuz, çünkü küçük de sonsuzdu. Her şey bir arada iken küçüklüklerinden dolayı hiçbir şey ayırt edilemiyordu. Her şey, hava ve eter altındaydı, bu ikisi de sonsuzdu. Bu ilksel yığın dönmeye başladı, etrafındaki eterle ve havayla savruldu. Bunlardan yıldızlar, Güneş ve Ay oluştu. Bu dönüş, yoğun olanın seyrek olandan, sıcağın soğuktan, kurunun nemliden ve aydınlığın karanlıktan ayrılmasına yol açtı. Ama bu ayrım asla tamamlanmadı ve bugün de her şeyde diğer her şeyden bir miktar bulunur.
Reklam
277 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.