676 syf.
3/10 puan verdi
·
Beğendi
ANTİKACI DÜKKÂNI BOŞ MU DOLU MU? ÜZERİNE BİR İNCELEME
Altmışlı, yetmişli yıllarda sinemaya gidenler filmin konusundan çok, filmin ne kadar ağlattığı ile ilgilenirler ve en çok hangi film daha çok ağlatıyor, mendil ıslatıyorsa konu komşu da o filme giderdi. Charles Dickens’ın Antikacı Dükkanı’da bir dönem bizim eski Türk filmleri gibi, hiçbir mantık ve olabilirlik kaygısı gütmeden, sadece duygu sömürüsü, acındırma, yürek yakma üzerine kurgulanmış bir romandır. Yazar, herhalde sanayi devrimi sırasında 19. Yüzyıl İngiltere’sinde geniş yığınların çektiği acıları ve yoksullukları yansıtmak istemiş olmalı ama romanda alabildiğine bir yoksulluk, çaresizlik, perişanlık olmasına rağmen bu perişanlığın geniş yığınlara yayıldığı da pek anlaşılmaz. Çünkü roman çok dar bir çerçevede, dede torun arasında ve alabildiğine çocukça bir kurgu ile yazılmıştır. Benim “ah bitse de bir kurtulsam” diyerek okuduğum eser elbette okuyucusuna bir şeyler katar ama o bir şeyin ne olduğu da pek açık olmasa da çocuklar için bir başlangıç dönemi kitabı olabilir. İyi okumalar.
Antikacı Dükkanı
Antikacı DükkanıCharles Dickens · Yason Yayıncılık · 20161,550 okunma
Resim