Yedinci gezegen Dünya'ydı. Dünya başka gezegenlere benzemez! Orada yüz on bir kral (zenci kralları da sayarsak) yedi bin coğrafyacı, dokuz yüz bin iş adamı, yedi buçuk milyon sarhoş, üç yüz bir milyon kendini beğenmiş yani aşağı yukarı iki milyar büyük yaşamaktadır.
"Çiçeğim geçiciymiş," diye düşündü Küçük Prens, "hem kendini savunmak için dört dikeninden başka silahı yok. Bense onu gezegende bir başına bırakıp geldim."
Reklam
Küçük Prens'in kendine açıklamaktan kaçındığı bir şey daha vardı. Bu gezegenden ayrılırken yirmi dört saatte bin dört yüz kırk günbatımı kaçırdığına yanıyordu asıl!
"Bak," dedi, "sana istediğin zaman dinlenebilmenin yolunu göstereceğim." "Bunu hep dinlemek isterim," dedi bekçi. Bir insan hem işine bağlı hem tembel olabiliyor anlaşılan.
"Amma da iş ha! Bu gezegende günler bir dakika sürüyor demek!" "O kadar kalsa iyi! Biz şurada konuşurken bir ay geçti."
"Bu adam gülünç belki ama kraldan da, kendini beğenmişten de, işadamından da, sarhoştan da daha az gülünç; hiç değilse işinin bir anlamı var. Fenerini yakınca bir yıldız doğurmuş, bir çiçek açtırmış gibi oluyor. Söndürünce o yıldız, o çiçek uykuya dalıveriyor. Ne güzel bi uğraş; güzel olduğu için gerçekten yararlı."
Reklam
1,000 öğeden 321 ile 330 arasındakiler gösteriliyor.