Freud’un ünlü Oidipus karmaşasına veren Oidipusla nihayet tanıştık. Elbette çok duydunuz çok yerden okudunuz. Ne diyordu Freud; çocuğumuz öyle bir yaşa gelir ki karşı cins ebeveynine duyduğu büyük sevgi sonucunda aynı cins ebeveynini saf dışı etmeye çalışır. Bunun için çeşitli durumlar sergiler, krizler geçirir. En nihayetinde süreci iyi yöneten
I.
Doç. Dr. Kriton Dinçmen, "Psykhiatria ve Mythos" eserinin giriş kısmında şunu der:
"İnsan anlayamadığı, açıklayamadığı, aklının alamadığı bir olay karşısında bulunduğunda -hele bu olay soyut olursa çok daha büyük ölçüde- ya metafizik/demoniak bir açıklamaya başvuracak ya da olayı efsane/mythoslara (mitos) dönüştürüp kendi
yolculuklarda bir anı
giz kaldım caddelerinizde
kırık.. insan.. sonra
cam şaşkınlığı.
bilme, tanıma beni
merdivenleri üçer beşer çıkmanın
sevinci yok içimde,
göğsümü sıyırıp duran şu kurumuş asma dalı
uzak bağ günlerinden kaldı.
tekerrür,
yağmurun beton dansı
biriktiğim kapı aralıklarından
gördüm ışık ve camın ağlayışını.
bilme, tanıma beni
gördüm, eski miydi çok zaman mı oldu
deniz taşlarının susuz rengini.
şimdi yüzümde büzüşen çığlık
ağzımda acının gramersiz adı.
Yazdığım aslında bir inceleme degil çünkü sanat konusun da profesyonel bir bilgiye sahip degilim. Benim bildiğim ufak tefek acemilik dışında bu yüzden kitabı 8 gunde bitirdim. Zorlandım bazı sanat eserleri okurken. Bunda yazarın kendi entelektüelitesini baz alarak dağınık işlemesinin etkisi vardı tabi. Yazar bu kitapta Güzelliğin neligi, tarihini
‼️Kayıp Tanrılar Ülkesi kitabının yorumuyla sizlerleyim. Ahmet Ümit'in okuduğum kitapları içerisinde en çok sevdiğim kitap Kayıp Tanrılar Ülkesi oldu Benim için bir Nirvana Hem Yunan mitolojisinden bahsetmesi hem de Bergama ile Almanya arasında mekik dokumak büyük bir heyecan ve aksiyon yaşattı. Kesinlikle okumanızı tavsiye ederim.
‼️
Çemberlitaş’ın Altındaki Gizli Oda
1968 yılının nisan ayında tarihçi ve yazar Şevket Rado’nun “Hayat Tarih Mecmuası”nda yayımlanan bir yazısı, başta Yunanistan olmak üzere dünyayı heyecanlandırmıştı. Yazıda İsa Peygamber’in üzerine çakıldığı iddia edilen haçın parçalarının İstanbul’da Çemberlitaş’ın altında olduğu öne sürülüyordu. Rado; kendi
Makedon kralı II. Antigonos Gonatas, Lysimakhos'tan sonra Selevkos'un yönettiği; Selevkos'un öldürülmesinden sonra da kendi eline geçen Anadolu topraklarını savaşsız teslim etmek istemiyordu. Selevkos'un oğlu ve halefi. Antiokhos da elbette mirasını korumaya çalışıyordu. Kuzey Anadolu beylerinin özerk olma istekleri de
''Demokrasiye dönüşe rağmen MÖ 399 yılının ilkbaharında Sokrates, muhtemelen zengin tüccar Anytos ile hatip Lykon'un arka çıktığı Atinalı bir şairin oğlu olan genç Meletos tarafından dava edilir. Bu grup, demokratik kültürün belli başlı temsilcilerinin, şairlerin, hatiplerin ve işadamlarının yıllar boyunca kibirlerini ve
Ama bu zamandizinsel şemaya Iran'a özgü bir yorum getirilmiştir: Ilk altı bin yıl boyunca Tanrı ve Kötülük Ruhu üstünlük için savaşır; Kötülük zaferi kazanmış gibi görünmektedir, o zaman Tanrı, güneş tanrısı Mithra'yı (= Apollon, Helios) gönderir ve yedinci bin yıla o hükmeder; bu son evrenin nihayetinde, gezegenlerin gücü tükenir ve evrensel bir yangın dünyayı yeniler. Eskatolojik amaçlara yönelik bu mitolojik zamandizinler, milattan sonraki ilk yüzyıllarda Batı dünyasında da çok yaygınlaşacaktır.
....
Büstünü yaptıran ilk padişah: Sultan Abdülaziz
Otuz ikinci Osmanlı padişahı ve 111. İslam halifesi Sultan Abdülaziz Han, 1867 yılında Paris’te açılan milletlerarası sergiye III. Napolyon’un davetiyle katılır. Ortaköy’de kılınan cuma namazının ardından Frengistan’a doğru revan olur.
Abdülaziz, sergiden sonra imparator ile birtakım temaslarda
Antikçağ'da çok tanrılı (pagan) dinlerin yaygın olduğu dünyada Tanrı Oğlu tabiri ilahî anlam çağrıştıran ve çok eski tarihlere kadar uzanan bir saygı ifadesidir. Kavramın derin bir saygı anlamı içermesinin en önemli sebebi, o zamanlar kraliyet unvanı olarak kabul edilmesidir. Örneğin eski Mısır'da M.Ö. 3000'li yıllardan itibaren firavunların