Sadece, kendinizi aptal gibi hissetmekle ilgili algınızı çok büyüttüğünüzü ve kendinizi kötü olarak değerlendirmenizin uygunsuz ve gereksiz olduğunu söylüyorum.
Bastırılan cinsel dürtüler ileriki süreçlerde nevrotik sapıklıklara dönüşür. Bu sebepten ötürü insanoğlu çocukluk hatta bebek döneminden beri cinsellik gerçeği içinde gelişmekte var olmakta.
Bebeğin anne memesini emme hareketi, ayak baş parmaklarını emme hareketi, çocuklar arasında birbirinin bacak arasını merak etme, birbirinin pantolonunu
Anayasamız
1. Önce sen! Kayıtsız şartsız sen. Sen var ol, mutlu ol, gül ki bir dünya olsun.
2. Kimse senden değerli değil. Sömürülmek, kendini sömürtmek, verilen değerden fazlasını vermek yasaktır.
3. Yaptığına pişman ol, içinde kalana değil. En pahalı kelime "keşke"dir. Ve senin çok keşken olacak kadar zengin olduğunu sanmıyorum.
4.
Burns'un teması "İyi hissetmek kendinize borcunuzdur" olan, depresyon ve düşük özgüvenle mücadele edenlere şiddetle önerebileceğim kitabı. En sağlıklı, en sorunsuz görünen insanın bile dönem dönem depresyonun keskin virajlarından en az hasarla dönebilmesini mümkün kılabileceğini düşündüğüm bir kitap.
Kitabın hastalar üzerindeki uzun dönem etkilerine dair çalışmalar da gerçekleştirilmiş, hastalar tarafından okunması ile antidepresanlar ve psikoterapi gibi yöntemlerden elde edilenden daha iyi ve kalıcı başarılar elde edilmiş.
Duygudurumumun düzeltilmesi gerektiğini düşündüğüm zamanlarda dönem dönem başvurabileceğim bu kitabın kitaplığımda bulunması güzel. Bu, kapısını ihtiyaç duyduğunuz an çalabileceğiniz psikoloji alanında ihtisaslı bir arkadaşınız veya komşunuzun varlığı gibi ferahlatıcı.
~Hayat çok seyrek olarak "ya öyle ya da böyledir"dir. Örneğin, hiç kimse bütünüyle zeki ya da tamamen aptal değildir. Aynı şekilde, hiç kimse her şeyiyle çekici ya da tamamıyla çirkin değildir. Bu evrende "mutlak" yoktur. Eğer yaşantınızı mutlaklık sınırına doğru zorlarsanız, sürekli bunalımda hissedersiniz.
Evet belki de pek çoğumuzun batağıdır bu düşünce şekli. Bu gibi durumlardan kurtulmanın ve en birincil tedavinin düşünce şeklini değiştirmek olduğunu empoze eden güzel bir kitap.
İyi HissetmekDavid Burns · Psikonet Yayınları · 201811bin okunma
Ne yapayım yani" der, "sevdiklerime, dostlarıma, arkadaşlarıma
inanmazsam, yaşamın ne anlamı kalır? Doğru, kimi zaman sevdiklerimin ihanetine uğrarım, kimi zaman arkadaş bildiklerimce arkadan hançerlenirim, kimi zaman hayal kırıklıkları yaşarım ama dostlarımdan asla vazgeçmem. Onlardan vazgeçersem, yaşamaktan vazgeçmis gibi olurum. Sevdiklerin olmadan, paylaşmadan yaşamanın ne anlamı var? Bana kızma ama Nevzatçım, kendini aptal gibi hissetmek, yalnız olmaktan
daha iyidir."
~
Kendini aptal gibi hissetmek istemiyorsan,
Aşık olma.
Ama mutlu olmak istiyorsan,
Aşık ol.
Üzülmek istemiyorsan,
Aşık olma.
Ama aşık olmak istemiyorsan,
Aptal ol.
Kim bilir,
Belki hem aptal, hem aşık olursun.
Ve mutlu.
~
Büyük çoğunluğumuz doğayı seviyoruz.Özellikle eve kapandığımız bu zamanlarda daha da arttı doğa sevgimiz. Nasıl sevmeyelim ? Doğanın bir parçası değil ta kendisiyiz,köklerimiz toprakta. Yabana Doğru köklerini bulmak için Alaska’ya tek başına giden Chris McCandless’ın biyografisi.
‘’Bir şeyler arayan bir çocuğa benziyordu,bir şeylerin peşindeydi
6 . Büyütme ve Küçültme: Düşebileceğiniz diğer bir tuzak ise "büyütme" ve "küçültme"dir. Ben buna "dürbün hilesi" de diyorum; çünkü , etrafınızdakileri ya oransız bir şekilde devleştirir ya da küçültürsünüz.
Büyütme genellikle kendi hatalarınıza, korkularımza ya da kusurlarımza bakıp çok önemliymiş gibi büyüttüğünüzde olur: "Aman Tanrım!
Hata yaptım. Ne korkunç! Ne felaket! Herkese yayılacak bu ve rezilolacağım!" Hatalarınıza dürbünün onları kocaman, dev gibi gösteren tarafından bakarsınız. Bu, aynı zamanda "felaketleştirme"dir; çünkü, gündelik olumsuz olayları kabusa çevirirsiniz.
Başarılarımza baktığınızda ise tersini yaparsınız; dürbünün her şeyi küçük gösteren, yanlış tarafından bakarsınız. Eğer kusurlarınızı büyütüp iyi taraflarınızı küçümserseniz, kendinizi aşağı hissedeceğiniz kesindir. Ama sorun sizde değil, gözlerinizdeki o aptal lenslerdedir.
“Bütün günlük hayatımız, birbirini takip eden bir alış-veriş zinciri! Karsız bir alış-veriş yapmak için tamamen aptal olmak gerek! Bunu on dokuzuncu yüzyılda bile biliyorlardı…” -Vayngarten
Bilimkurgu Klasikleri‘nin 2. kitabı olan Kıyamete Bir Milyar Yıl, 2016’da yayımlandı. İlk kez Türk okurlarla buluşan bu eserin ardından