"Okulumuza gelmişti Sabahattin Ali, söyleşiyorduk, 'Dağlar ve Rüzgar' şiirinde şöyle iki dize vardır: Zaman zaman mağlup olsam bile etime İnsan olmak dokunuyor haysiyetime. Musa Çınar arkadaşımız Sabahattin Ali'ye sordu, Hala insan olmak dokunuyor mu haysiyetinize?' diye. Sabahattin Ali, 'Yok' dedi. 'Sizin gibi böyle memleketin derdiyle, sorunuyla, ilgilenen gençler gördükçe artık insan olmak haysiyetime dokunmuyor."
Sayfa 75
"Her peygamberin kabul edilen bir duası vardır ve her peygamber duasını evvelce yapmıştır. Fakat ben duamı kıyamet gününde ümmetime şefaat etmek için sakladım. İnşallah ümmetimden Allah'a hiçbir şeyi ortak koşmadan ölenlere nasib olacaktır."
(Müslim, "İman", 85)Kitabı okudu
Reklam
Cesaret ve mutluluk bulaşıcıdır
Sonunda muhtar kadınların erkeklerini çağırdı, onlar da kadınlarını susturamadılar. Muhtar evine kaçmak zorunda kaldı ya kadınlar çınarın altına birikmişler muhtara, yüzbaşıya, Ankara'ya ağzı alınmadık küfürlerle sövüyor, sevinçli türküler söyleyerek İnce Memedi övüyorlardı, onun ölmediğine o kadar sevinmişlerdi ki, Yüzbaşı değil, atına adam çiğnen Mahmut ağa bile onlara vız gelirdi. Köyün içini sevinç türküleri doldurmuş, Çınar'ın altı bir düğün evine dönmüştü.
Sayfa 308Kitabı okudu
Hacı Bektaş-ı Veli Dergâhı’ndaki kadim izler şüphesiz çok daha fazla idi. Ancak Osmanlı Sultanı II. Mahmut, Alevi Bektaşi tekkelerini kapatarak 1834 yılında Hacı Bektaş Dergâhı’na bir Nakşibendî şeyhi atadı. Nakşibendî şeyhi ilk olarak dergâhın içine bir cami inşa etti ve dergâhın geçmişi ile ilgili izlerini yok etti. Hacı Bektaş-ı Velinin yattığı Pir Evi’nin kitabesi, bu dönemde yerinden sökülerek ortadan kaldırılmış olmalıdır. Pir Evi’nin girişindeki revakta, sağda ve solda altışar adet olmak üzere on iki Veli’nin mezarları vardır. Bu mezarların bir kısmının mezar taşları kayıptır. Pir Evi’nin merkezini oluşturan Kırklar Meydanı’nın Doğusu’nda “Horasan Pirleri” olarak anılan zatların mezarları vardır. Bu mezarların tamamı isimsizdir. Kırklar Meydanı’nın Batı tarafında yer alan “Çelebi”lerin mezarlarında da hiçbir kitabe bulunmamaktadır.
"Kıyamet gününde insanlar cemaat halinde olurlar. Her ümmet peygamberine tabi olur. "Ey falan bize şefaat et, ey falan bize şefaat et" derler ve en sonunda Resûlullah şefaat eder. İşte o gün Allah'ın Peygamberini "Makam-ı Mahmud"a ulaştırdığı gündür."
(Buhari, "Tefsiru's-Sureti İsra", 10).Kitabı okudu
Kainatta mevcut olan mükemmel düzen ve uyum tesadüfi olmamalıdır.
Sayfa 74 - Beyan YayınlarıKitabı okudu
Reklam
150 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.