“Gönül kimi severse güzel odur’ denilir. Zira gönlün sevdiği güzellik, aşkın samimiyetiyle tasvir edilir. Aşkın kıymeti, gönül terazisiyle ölçülür. Bu terazi, sevindirmek ve sevilmekle dengelenir. Aşk, şevk ve heyecan gönülleri hareketlendirir ve imar eder. Neticede huzurlu bir toplum inşa edilir ve oranın insanları en yüksek mutluluğu elde ederler/yaşarlar.
İki cihan mutluluğunu bulmak da, gönül rızasıyla gerçekleşir. Hiçbir baskı ve tesir altında kalmadan severek isteyerek gönüller vermek istikametin işaretidir. Bunun sonucunda gönül huzur ve rahatlığıyla keder ve sıkıntılar sona erer. Mutluluğun gerçekleştiği gönül devleti, söz ve davranışla sevindirerek ve iltifat ederek inşa edilir.
Ancak gönül dilini kullanmayan kalpleri pas tutanlar ise, karanlığın ve karamsarlığın soğuk yüzüyle bakarlar. Onların baskı ve zulümleri gönülleri yıkar, kalpleri kırar. Gücendirmek, üzmek, gönül yıkmak, gönlü kapalı olanların fıilleridir. Onların kalplere ve gönülleri keder, tasa ve vesveseyle kaskatı kesilmiştir. Katı kalpliler, kasavet vermek ve ruhu daraltmakla gönüllere acı ve ıstırap taşırlar.