Günün birinde acıyı keşfeden küçük çocuğun öyküsü...
Sonrasında abartılı narsisizm geliştiren hastaların "tipik aile öyküleri vardır. Böyle bir kişi bebekliğinde ve çocukluk döneminde, soğuk bir anne tarafından bir dereceye kadar duygusal olarak aç bırakılmıştır. Çocuk bir savunma manevrası olarak narsistik kişilik örgütlenmesinin çekirdeğini geliştirerek annesinin soğukluğuna karşı koyar. Çocuğun kimlik duygusunu-yani öznel bir güvenilir ve kalıcı aynılık duygusunu (Erikson, 1956)- inşa ederken maruz kaldığı ruhsal travmanın, her şeye gücü yetme fantezileriyle desteklenen erken ve kırılgan bir özerlik duygusunun gelişimine yol açabileceği konusunda Arnold Modell'le (1975) aynı fikirdeyim.
Reklam
Günün birinde acıyı keşfeden küçük bir çocuğun öyküsü
KÜÇÜCÜK ÇOCUKLARA HER ŞEYİ NEDEN ANLATMAK GEREK? Gerçekten de sevgili Portuga'm, bana her şeyi çok erken anlattılar. Hoşça kal!
İlk Alıntı
Momo ya da zaman hırsızlarının ve çalınmış zamanı insanlara geri getiren çocuğun tuhaf öyküsü
"Yaşamı boyunca babası kendisine bir kez bile uyku öncesi hikâye okumamış bir çocuğun aslında babasının kendisini ne kadar çok sevdiğini anlatması, babası ile kopuk olmanın acısını bastırma çabasından başka bir şey değildir." *Bu bastırmalar olmasa, bilinçaltı bireyin kendi gerçeğinin acıları içinde boğulacağını sezinleyerek, onu gerçek yaşam öyküsü ile değil, kurgulanmış bir yaşamın avuntusu içinde tutmaya çalışır.
Bir çocuğun kapılabilecegi en müthiş korku, sevilmemek korkusudur, reddedilmek, cehennem korkusudur. Sanırım, dünyada herkes, reddedilmeyi çok az tatmıştır. Reddedilmek, öfke doğurur. Öfke öç alma duygusunu, öç alma da suçu getirir işte, insanlığın öyküsü budur. Bence, reddedilmek olmasaydı insan bu durumda olmazdı.
Reklam
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.