Aralarından bazılarının gözlerini bir kaç gün içinde yitirdiğini, kimisinin ise bu şekilde, şafağı asla olmamış bir gecede doğduğunu, dünyaya koca bir mezara girer gibi girdiğini ve insan yüzünün neye benzediğini bile bilmediğini düşünün!
.. Eskiden olsa o sorardı.
Yorulmuş. 35 yıl işletmiş bakkalı.
"Artık emekli olacağım, sabah erken kalkamıyorum, gece geç saate kadar bakkali açık, tutamıyorrum. Yoruldum, çok yoruldum" dedi.
Kabul et, bensiz yürütemiyorsun. dedim.
Güldü.
"Kabul ediyorum. Gittin, beni yalnız bıraktın bu deli müşterilerle. dedi.
Ben başka bir şehirde yaşıyorum artık . Deftere yazdığım son maddeyi uyguladım. Okudum. Çok çalıştım. Okul birincisi olmadım ama üniversiteye gittim. Yazar oldum. Ağızları açık kaldı.
Bana zamanında "Kime çektin sen?" diyenler şimdi Aayynı ben!" diyorlar
Hi..." diyorum içimden. "Aynı sen!
Olanları unuttum mu sandınız? Unutmam..
Çocuklar asla unutmaz, büyüseler de unutmaz..
Çocuk kalbi affeder ama asla unutmaz!
ERGENLER ÇOCUK MUAMELESİ GÖRMEMELİ
Çocuklarınızın buluğ çağına eriştiklerini hissettiğiniz anda, o zamana kadar kendisine karşı kullanmış olduğunuz konuşma tarzını bir daha ele almamak şartıyla bir kenara bırakınız. Onu küçük bir öğrenci olarak değil bir arkadaş, yetişkin bir insan olarak görün ve ona gore muamele edin.
... Eğitimci! Doğru gör