Burada üstüne nefs psikolojisi açısından tefekkür edebileceğimiz hadis-i şerif, Efendimiz(sav)'in buyurdukları şu mübârek cümledir:
"Çocuk, babanın sırrıdır."
FREUD'UN YAPISAL MODELİ VE EGO PSİKOLOJİ Sİ NİN GELİ Şİ Mİ
1923'te, savunmaların ve süperegonun bilinçdışı doğasının giderek daha fazla takdir edilmesini de içeren karmaşık nedenlerle, Freud topografik modelini, zihnin intrapsişik ajanslara ünlü bölünmesi olan yapısal bir teori ile değiştirdi. Kabaca topoğrafik bilinçdışına eşdeğer olan
Diyarbakır’dan bahsedelim; Benusen’de oturan bir kadının “bundan sonra çocuğumu ben okula götüreceğim” deme şansı yok. Evde dört çocuk var, yığınla iş... Yaşam koşulları Türkiye’de önemli bir kesim için o kadar zor ki, çocuğa zaman ayırma şansları yok. Hep diyorum, nitelikli vakit geçirmiyorlar çocuklarla.
Besi hayvanı gibi davranıyorlar çocuklara. Yattığı yer sıcak, yemini verdim... Türkiye’de insanların çoğunluğu çocuğa ilişkin bakış açısını değiştirmediği sürece işimiz zor. Çocuğa ilişkin bakışı, cinselliğe ilişkin bakışı değiştirmemiz lazım. Organ giriş çıkışı yoktur, psikolojisi bozulmamıştır diye rapor vermemesi lazım bir psikiyatr profesörünün artık. İstismara karşı bakış açımızı değiş tirmemiz gerekiyor. Bu çok zor bir mesele.
Babası bir yandan kendi oğlunu okutacak gerekli ekonomik kaynağa sahip olamamanın ezikliğini, öte yandan da zeki ve çalışkan bir oğlu olmasının gururunu duyuyordu.