Rekabete yapılan bu sürekli vurgu, ruh sağlığı ve toplumsal uyum için hayati önemi olan işbirliği, empati ve özveri derslerinin etkisini azaltmaktadır.
ABD 'li psikiyatr G.E. Vaillant'ın (1978) erkek ruh sağlığı hakkında yaptığı bir araştırmada, yetişkinlik dönemine kadar anneleri tarafından yönetilen erkeklerde sıkça şizoit ve iç dünyasına kapanarak kendi fikirleriyle aşırı ilgilenme eğilimleri gözlemesi çok ilginçtir. Ama çocuk, çelişkilerle dolu ve anlayamadığı bir anneye sahip olduğunda olan budur. Böylece erkek üstünlüğünün tek kurbanı kadınlar değildir, erkek çocuklar da bu durumdan etkilenir. Bunu görebilmek kolay değildir, çünkü birçok erkek aslında verecek bir şeyi olmayan kadınların peşinden koşmaktadır. Burada bahsettiğim hastalıklı durum, büyük bir sevgi arayışıdır, ama bu arayış sevginin olmadığı bir ortamda gerçekleşmektedir. Verecek, armağan edecek bir şeyi olmayan kadın, büyük arzularımızın nesnesi olur: Sevgisini göstermeyen kadınlar, sevgisini vermemek için gizler, bizi ondan mahrum ederler. Buna karşılık, sevgisini vermek isteyen kadınların sevgisi değerli olamaz, yoksa onu değerli bir mülk gibi saklarlardı.
Oyun, çocuğun fiziksel, zihinsel, duygusal ve sosyal yönden gelişmini sağlayan önemli bir araçlardan biridir. Çocuğun büyümesi ve sağlıklı bir şekilde gelişmesi için beslenme ve sevgi kadar gereklidir.
Bebeklikte gelişen en önemli sosyal- duygusal özelliklerden biri bağlılı gelişimidir. Bebek ihtiyaçlarını karşılayan ilgi ve sevgi gösteren, ağlama, gülme, konuşma vb. tepkilerine cevap veren anne ya da anne yerine geçen kişiye bağlanır.
Kişisel gelişim, çocuğun kendi kendine yemek yeme, giyinme, giysilerini çıkarma, tuvalete gitme, tuvalet temizlği yapma, yıkanma vb. öz bakım becerilerini kapsamaktadır.
Sosyal gelişim, bireyin sosyal uyarıcılara özellikle grup yaşantısına getirdiği zorluluklara karşı duyarlılık geliştirmesi kendi grubu ya da kültürü içinde yaşayanlar gibi davranmayı öğrenmesidir.
Duyusal gelişim ise çocuğun kişisel ve çevresel etkenlerin etkisiyle getirdiği mutluluk , haz ya a sıkıntı korku durumların görülmesi yaşanması sürecidir.
Kişisel, sosyal ve duygusal gelişim hem birbiriyleriyle, hem de diğer gelişim alanlarıyla yakından ilişkilidir.