12 Eylül döneminde, devlet bizim köye bir de cami yaptı. Demişler ki, "Aşık Veysel'in köyü camisiz olmaz."
Veysel son kez Esma'yı görmek istiyor.
- Ölmeden önce senin sesini duymak istiyor. Bu ölen adamın son isteğidir, bu geri çevrilmez dediler. Örf, adet, gelenek vardı. Çok utandım. Ben Aşık Veysel'i bu hareketimle ikinci kez yıktım. Birincisinde Aşık olmasını sağladım. İkincisinde kara toprak olmasına yardımcı oldum. Bin kere pişmanım...
Sayfa 140Kitabı okudu
Reklam
Veysel'in yaşadığı çevreye Emlek adı verilirdi. Şarkışla'ya bağlı dağ köyü, Kızılbaş Türkmenlerin yaşadığı yörenin adı Emlek'ti. Emlekse, ozanlar yatağı bir yerdir. Veysel'den önce yaşamış ve Veysel'in yaşıtları büyük ozanlar hep bu köylerden çıkmıştır.
Özellikle de dış dünyası ile daha yedi yaşında görme ilgisi kesilerek, duyum ve bellek duyularına dönüşen güçlü kişi kendini bu özgünlüğü ile kanıtlamıştır. İç dünyasını dış dünyasına yeğlemiştir ki, Veysel'in bu duru kaynağı tartışma götürmeyecek kadar üstün, kendine özgü meziyetidir.
Sayfa 127Kitabı okudu
Bitmeyen Esma aşkı
Veysel Emmi'nin en büyük tutkusu bizim kapının önünde, komşularının duvarının dibinde gramofon çalmaktı. Komşular her zaman takılırdı. - Niye gramofonu hep burada çalıyorsun? - Deli kız dinlesin diye çalıyorum.
Sayfa 141Kitabı okudu
Geri13
35 öğeden 31 ile 35 arasındakiler gösteriliyor.