Ölüm beni eskisi kadar korkutmuyor. Seninle yeniden buluşacağımızı biliyorum. İkimiz birlikte ebedi olacağız.
Sayfa 201Kitabı okudu
Reklam
Temel olarak hiç kimse kendi ölümüne inanmaz veya birincisi ile tıpatıp aynı anlama gelen diğer bir ifadeyle, bilinçdışında her birimiz ölümsüz olduğumuza ikna olmuşuzdur.
Yok olma düşüncesi öyle korkunçtur ki bir an önce ölme isteği uyandırır bizde. Ölümü beklemek öyle zordur ki hemencecik ölü verip kurtulmak isteriz. İşte size çelişki gibi görünse de düpedüz makul bir gerçek: bu ölme isteği de yaşama arzusundandır! Olumsuz olma iştahı ölüme çeker bizi.
Ölümsüz bayrağımızı evinin penceresine asmayan kişi yaşamayı da hak etmiyor
"Silahlar uğursuz aletlerlerdır, çatışma olumsuz bir niteliktır;" savaşçı yöneticiler üzenlerlerinde gök, altlarında toprak, karşılarında düşman gerilerinde yöneticileri olmayan ölüm memurlaridir. Wei Liaozi
Reklam
Varlıkla yokluğun bu ezeli dengesi
Bizi hayat uyutuyor, ölüm uyandırıyormuş... Varlıkla yokluk birbirini gerektiren şeylerdir. Varlık olmasa yokluk nasıl belli olabilir? Hayatla ölüm de bu karşılaştırmaya girer. Biz insanlar bir varmış, bir yokmuş oluyoruz. Kâinatın terazisinde varlık olumlu kefeyi, yokluk olumsuz kefeyi gösteriyor. Varlıkla yokluğun bu ezeli dengesi, zihinlere şaşkınlık veriyor. Çünkü bütün varlıklar genel dengeyle kararlaşmıştır. Bu kural dışında bir zerre yoktur. Yokluğun varlığı karşılamasını düşün... Sonra vücud-ı elfaz, adem-i mana olursa... Bundan ne anlarsın?
" Ölümsüz bir aşk istiyorsan Ölümsüz'e âşık ol kâri. Ölmeyen'e âşık ol. Zira beden ölür toprak olur, can bedenden ırak olur, dünya dahi helak olur. Lakin aşk varsa gönlünde insanın ölüm ona vuslat, ölüm ona yar..."
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.