Haz, hafıza kaybı mıdır, diye soruyor İlhan. Eğer öyleyse neleri unutturabilir? Mamak çöplüğünde para edecek şeyler toplarken çöplerin içine düşüp kaybolan adamı ve gündüzleri onu arayan, geceleri ateş yakarak bekleyen ailesini unutturabilir mi? Yağmurlu kış günün üç beş otomobilin geçtiği Muğla-Denizli yolunun kenarında mantar satmaya çalışan kadın ve küçük kızını, onların bakışlarını unutturabilir mi? Kötü bir insan icadı olan Tanrı'yı unutturabilir mi? Sıradanlığı unutturabilir mi, hayata kast ediyor çünkü, sıradanlığı unutturabilir mi?
İlhan gülüyor ama gülmek çoğu zaman rüşvettir. Bunu biliyor. İnsanların birbirlerini etkilemek için, sevilmek için ne tür numaralara başvurduklarını, ne taklalar attıklarını biliyor. Kocaman bir sirk kurup kaldırıyoruz her gün hiç üşenmeden.
Reklam
Casusluğa ilişkin elimizdeki ilk yazılı kayıt, MÖ 1370'te Hitit tabletlerinde görülmektedir. II. Ramses döneminde (MÖ 1224 - 1290 ) Hititlerle Kadeş Meydan Savaşı'nı yapan, sonrada ünlü barış antlaşmasını imzalayan Mısırlıların tarihlerinde de, Hititlerin, casusluk ve haber alma teşkilatlarının mükemmel ve ani baskın taktiklerinde usta oldukları yazılıdır.
Taciz, tecavüz
“Tarih: 29 Ekim 2007. Sabaha karşı 03.00… Yer: Erzurum. Bir kız çocuğu Dadaşkent Polis Merkezi’nden içeri girdi.
Mustafa Kemal'in Sofrası yarın akşam gelin dedim ya yırtık pırtık gelin zarar yok üç işimin biri barış biri dünya biri de sizsiniz dedim ya yarın akşam gelin ama mutlaka gelin buğday konuşacağız Atilla İlhan, sayfa 77
Akşam olmak üzere, ufka doğru hızla alçalan güneş İlhan'ın gölgesini masanın üzerine düşürüyor ve gölge gitgide Ceren'e yaklaşıyor. Gölgem uzuyor, uzasın, diye düşünyor İlhan, uzasın ki ulaşayım etten kemikten bir İlhan olarak ulaşamadığım şeylere.
Reklam
284 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.