“Öcalan’ın arkadaşlık arayışlarında kadim bilgiyi günümüze taşıma telaşı belirir ve burada Gılgamış Destanı’ndan doneler toplar, sorular çıkartır. Gılgamış, Homeros'un İlyada ve Odysseia’sindan bin üç yüz yıl kadar önce yazılmıştır. Destan arkadaşlık, sevgi, gurur ve şerefin, serüven ve ölümün yanında ölümsüzlük isteğine dayanır. Gılgamış
Sayfa 135 - Alfa KitapKitabı okuyor
İlyada destanı şöyle başlar: Söyle, Tanrıça, Peleusoğlu Akhilleus’un öfkesini söyle. Acı üstüne acıyı Akhalara o kahreden öfke getirdi, ulu canlarını Hades’e attı nice yiğitlerin, gövdelerini yem yaptı kurda kuşa.
Sayfa 23 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Reklam
İslam ya da Hristiyanlıktan çok daha eski bir dünya. Batı uygarlığı Dicle ve Fırat arasındaki o bölgeden çıktı. Hammurabi'nin adli yasasını yarattığı, dünyanın en eski hikayesi Gılgamış'ın, İlyada ve İncil' den bin yıl önce yazıldığı yer. Kahramanı M.Ö. 2750'lerde Mezopotamya kenti Uruk'ta hüküm sürmüş tarihi bir kral.
Her şeyden önce, büyük ölçüde tarla ekimini, tarımı olanaklı kılan hayvanlar tarafından çekilen demirden sabanı, ilk olarak, bu dönemde görürüz Bunun sonucu, yaşam araçlarında, çağın koşulları bakımından sınırsız bir artış görülür. Demirden balta ve demirden bel olmaksızın, geniş ölçüde gerçekleşmesı olanaksız bir dönüşüm, ormanları açılarak tarla ve çayır haline dönüştürülmesi de, gene sabanın türetimine bağlıdır. Ama bütün bunların sonucu, nüfusun hızla artışı ve küçük bir alan üzerinde yoğunlaşması oldu. Tarımın olanaklı olmasından önce, örneğin yarım milyon insanın bir tek merkezi yönetim altında toplanabilmesi için, zorunlu olarak, tamamen istisnaî koşulları birarada bulunması gerekirdi; büyük bir olasılıkla, bu durum hiç gerçekleşmemiştir. Barbarlığın yukarı aşamasının doruğu, kendini bize Homeros'un şiirinde, özellikle İlyada'da gösteriyor. Gelişmiş demir aletler, körük, koldeğirmeni, çömlekçi tornası, zeytinyağı ve şarap yapımı; madenlerin ustalıklı bir biçimde işlenmesi, yük ve savaş arabaları, kalas ve tahtalarla gemi yapımı, sanat olarak mimarlığın başlangıcı, kuleli ve mazgallı duvarlarla çevrilmiş kentler. Homeros'un destanı ve bütün mitoloji işte Yunanlıların barbarlıktan uygarlığa geçirdikleri en kayda değer miras budur. Bununla, Homeros çağı Yunanlılarının, daha yüksek bir dereceye geçmeye hazırlandıkları bu kültür aşamasının başlarında bulunan Cermenler üzerine Sezar ve hatta Tacite'in anlattıklarını karşılaştırırsak, barbarlığın üst aşamasının, üretimde ne kadar zengin bir gelişmeyi kapsadığını görürüz.
Sayfa 31
İncil, bir grup içi ahlakı planıdır ve soykırım yapma, başka grupları köleleştirme ve dünya hâkimiyetini ele geçirme talimatlarıyla tamamlanmıştır. Fakat, İncil, hedefledikleri ya da cinayet, acımasızlık ve tecavüz gibi kötülükleri övmesi yüzünden şeytani değildir. Çoğu antik metin böyledir, örneğin İlyada destanı, İzlanda efsaneleri, antik Suriyelilerin hikayeleri ve Mayaların antik yazıtları. Fakat kimse İlyada destanını ahlakın kaynağı olarak pazarlamaz. Sorun burada yatar. İncil insanların yaşamlarını nasıl sürdürmeleri gerektiğini gösteren bir rehber olarak pazarlanır ve alıcı bulur. Ve açık ara farkla dünya çapında tüm zamanların en çok satan kitabıdır.
Homeros’un İlyada destanı
Troia Savaşı’ndan Roma İmparatorluğu dönemine kadar 1000 yılı aşkın bir süre geçmiş olmasına rağmen, Ilion’un, Troia Savaşı’na ilişkin sahneleri ve kahramanları sikkelerinde yoğun bir şekilde işlemesinde, Homeros’un destanının bu süre içinde tüm Antik Çağ dünyasında bıraktığı etki büyük rol oynamıştır.
Reklam
162 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.