"Bu dünya amel işleme yeridir. Tohum ekilecek tarladır. Bu kalp huzurunu, ahkâm-ı İslamiyyeye uygun zahiri amellerle bir arada bulundurmaya çok gayret ve dikkat ediniz." (İmam-ı Rabbânî müceddidi elfisani Ahmed Fârukî Serhendî K.S.)
Hakkaniyetin kutbu, Gavs-ı Samedânî (ulvî, yüce, dâimî), ikinci bin yılın müceddidi, İmâm-ı Rabbânî olarak maruf Ahmed Farukî Serhendî hazretlerinin [kuddise sırruhû] ruhuna vâsıl eyle...
Sayfa 122 - Hatme duasıKitabı okudu
Reklam
Bir Mücahid Şeyh
İmâm-ı Rabbânî'nin (1563-1624) asıl adı Ahmed'dir. Çok iyi bir eğitim görmüş ve erken yaşta irşada başlamıştır. Hz. Ömer'in soyundan gelmesi hasebiyle aldığı Fârukî sıfatının yanı sıra, yaptığı çalışmalar ve yaşadığı hasletler sayesinde Serhendî, Berekât, Bedreddin, İmâm-ı Rabbânî, Müceddid-i Elf-i Sânî gibi lâkaplarla anılmıştır. İmâm-ı Rabbânî [kuddise sırruhû] Ekber Şah'ın karma bir din oluşturma girişimlerine karşı çıktığı için ömrünün çoğu hapishanelerde geçmiştir. Fakat o, hapishanelerden yazdığı mektuplarla irşad faaliyetlerini sürdürmüştür. Mektûbât adlı kitapta toplanan mektupları sayesinde Ekber Şah'ın etkisini yok etmiş, bid'atların ortadan kalkmasını sağlamış, İslâm'ın orijinal şekliyle anlaşılmasına vesile olmuştur.
Sayfa 110Kitabı okudu
İmam Rabbani müceddidi elf-i sani, Ahmed Faruki Serhendi "rahime hullahü teala" (Mektubat)ının ikinci cildinin 92. mektubunda buyuruyor ki: Velinin keramet göstermesi şart değildir. Alimlerin harika ve keramet göstermeleri lazım olmadığı gibi Evliyanın da harika ve keramet göstermeleri lazım değildir. Çünkü evliyalık (Kurbi ilahi) demektir. (Yani Allah'ü teala'ya yaklaşmak, Ona Arif olmak, Onu tanımak demektir.
İsmin güzelliği...
*** İmam-ı Rabbanî Müceddid-i Elf-i Sânî Ahmed Farukî Serhendî hazretleri, zekâtı anlattığı bir mektubunda 'zekatınızı fakirlere yalvara yalvara verin' buyuruyor.
Şeyh Ahmed-i Faruk-i Serhendî yani İmam-ı Rabbanî :)
Yirmi dokuzuncu babası, büyük sahabi Hazreti Ömer... Farukî sıfatları bu yüzden...
Reklam