Mısır Valiliğini ele alan Mehmet Ali'nin 1830 1839 arasında süren isyanı (daha doğrusu savaş) Osmanlı imparatorluğunda ulusçuluk değil, fakat modern merkeziyetçi devlet aşamasına geçiş açısından önemlidir.
"Dünyada nasıl bir güneş varsa, Türklerin de bir hükümdarı ve efendisi vardır."
Reklam
"Osmanlı Batılılaşması, Batı'yı hayranlıkla değil, zorunluluk nedeniyle tercih etmiştir."
"Asya atalet demektir, Avrupa ise sürekli değişen bir dünyadır."
Mehmet Ali Paşa bir bakıma tarih boyu Mısır’a hükmeden yabancı hükümdarlardan biriydi. Mehmet Ali, Osmanlı Devleti’nin otoritesini kaybettiği bir zamanda Mısır Valiliği‘ni oldu bittiyle ele geçirdi ve otoritesini sağlamlaştırdı, yani kölemen beylerin ortadan kaldırdı. Yabancı kökenli beylerin hepsinin yerine de Mısır’ın diktatörü valisi oldu. Ordu’yu modernleştirip şeker ve kumaş sanayilerini kurdu, sulama sistemini düzene koyup tarımı geliştirdi. II.Mahmut’un tam başarmadığı bir işi tamamladı. Vakıf arazilerini devlet kontrolüne, miri tasarruf altına aldı ve yönetimini merkezleştirdi. Avrupa’ya öğrenci gönderdi; giden öğrencilerden et- Tahtavi gelecekte Arap ulusçuluğunun kuramcılarından olacaktı.
Sayfa 62 - TimaşKitabı okuyor
Mehmet Ali Paşa kesinlikle Arap ulusçuluğunu temsil etmez. Arap ulusçuluğuna hayat veren bir yönetici hiç değildir. Egemenliği altındaki Mısır’ın, Suriye ve Filistin’in Arap halkını yönetme biçimi de 19. yüzyıldaki modern bir devletin hak ve kanun düzeniyle ve anlayışıyla bağdaşacak gibi değildi. Rastgele toplattığı binlerce insanı çölde yürütüp içlerinden asker seçtikten sonra gerisini cebren İskenderiye-Nil arasındaki Mahmudiye cetvelinin (kanal ) inşasında çalıştıran bir despot, Suriye ve Filistin halkını ağır vergilere boğan kanun tanımaz bir yöneticiydi.
Sayfa 62 - TimaşKitabı okuyor
Reklam
1,000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.