Adamın işi sır tutmaktı. Bana soru sormayacağını ve ona gittiğimi kimseye söylemeyeceğini biliyordum. Gözünün önünden o kadar çok değerli mal gelip geçiyordu ki, bu nesnelerin ardındaki öyküleri artık merak etmiyordu. Küpeleri ışığa tuttu, ısırdı ve gün ışığında incelemek için dışarı çıktı.
"Yirmi guilder" dedi.
Başımla onayladım, bana uzattığı paraları aldım ve arkama bakmadan dükkandan çıktım.
(...)
Bu parayı asla harcayamayacaktım.