“Bu dün­ya­da kor­kunç şey­ler olu­yor. İn­san­lı­ğın ya­şa­dı­ğı tra­je­di, Tan­rı’nın ay­nı an­da hem her şe­ye gü­cü ye­ten, hem de iyi kalp­li ol­ma­dı­ğı­nın is­pa­tı gi­bi. Bi­zi se­vi­yor ve du­ru­mu de­ğiş­ti­re­cek gü­cü var. O za­man acı­yı ön­ler­di, öy­le de­ğil mi?”
Sayfa 459 - Pdf -Altın KitaplarKitabı okuyor
Fransız mühendislerden kurulu bir ekip, Kuzey Denizi’nde, azgın dalgaların ortasında, ilk denizüstü petrol platformunu kuruyor. Çalışıp çalışmayacağını kimse bilmiyor, ama her şey süratle yapılmak zorunda. Ekipbaşı, yirmilerinin başlarında görünen bir kadına, altmış metre yüksekliğindeki kulenin tepesinde bir sorun olduğunu söylüyor. Kadın hiç
Sayfa 152 - AyrıntıYayınları, Dördüncü Basım 2010Kitabı okudu
Reklam
... emir altında kalmaya alışmış insanlar, verilen emirlere daima itaat ederler. Bunlar gibilerinin durumu kavrayıp kendiliğinden harekete geçtikleri hiçbir zaman görülmemiştir.
Sayfa 144 - Panama YayıncılıkKitabı okudu
O güne kadar kana bulamaktan koruduğu kılıcını çekerek haykırdı : “ Ey kader , onca çabalarıma karşı direndin ve eline hiçbir şey geçmedi.Şimdiye dek kendi özgürlüğüm için değil , yurdumun özgürlüğü için çarpıştım. Böylesine inatla çırpınmam özgür olmak için değil, özgür insanlar arasında yaşamak içindi ; ama madem şu anda insanlığın durumu yürekler acısıdır, Cato selamete erişsin artık!” Sonra bedenine öldürücü yarayı açmak için kılıcını sapladı karnına . Hekimler sardılar yarasını ; damarlarında pek az kan kalıp güçsüz düşünce , her zamanki cesaretini takınarak , yalnız Caesar ‘ a değil , kendine de öfke içinde silahsız ellerini yarasına götürdü ; bu soylu , her zorbalığı hor gören ruhunu sanki teslim etmedi de , söküp attı bedeninden
İslam, bütün bir dünyanın huzur ve refahını gözetir. Bunu da gerçekleştirirken milletlerle dövüşüp onların gelir kaynaklarını elinden alıp sömürmek için yapmaz. İslam, böyle bir durumu arzulamaz. Ancak, bütün insanlığın evrensel mutluluğunu gerçekleştirip, İslam'ın beşeri sistemlerden, diğer semavi dinlerden daha üstün bir sistem olduğunu göstermek için böyle bir harekete girmek ister. Bu yüce ideali gerçekleştirmek, bu evrensel inkılabı gerçekleştirmek için, bütün güçlerini seferber eder. İşte cihad, bu dinmeyen savaşa, bütün bir enerji ile çalışma eylemine ve bütün meşru yollara başvurma cehdine denir. Cihad bu çalışma ve azmetme işini bütünüyle kapsayan bir kavramdır. Bütün bu anlatılanlardan sonra artık şunu söyleyebiliriz: İnsanların zamanla bakış açılarının değişmesi, arzu ve gereksinimlerinin artmasıyla bu akıl ve düşünceye dayanan evrensel inkılabı gerçekleştirmek için alabildiğine kalem kullanmak bir tür cihaddır. Kılıç zoruyla kurulan düzenleri yıkıp yerine insaf ve adalete dayanan yeni bir düzen getirmek de bir çeşit cihaddır. Aynı zamanda; İslam davası için malını feda etmek, zorluklara katlanmak şiddete karşı direnmek de cihaddır.
Mobbing Bank Diyor ki;
Sultan Mahvettin Olmayı Kim İster? Osmanlı imparatorluğu döneminde ki toplum, İmparatorluğun büyük siyasi gücüne rağmen dünya ve insanlığın gittiği yönde akıl ve bilimin eseri başarılara dini dogmatizmi tercih ettiği için sahip olamamıştır. Dünyanın en önemli doğal kaynaklarına sahip olmasına rağmen bu değeri koruyamamış olmasının sebebi de
Reklam
Dostoyevski'nin Anna Karenina incelemesi!
Başlangıçta çok beğendim; başımı kaldıramıyordum; ayrıntılarına kadar bayağı hoşlanmıştım; ancak bütününde ilgim azaldı. Bunu bir yerlerde okumuşum gibi gelmişti bana, evet, hâlâ belleklerde tazeliğini koruyan, Kont Tolstoy'un Çocukluk ve Delikanlılık, Savaş ve Barış adlı yapıtlarında da aynı hava vardı. Konusu farklı olmakla birlikte Rus
Sayfa 701 - 702, 703, 704, 705, 706, 707, 708, 709, 710, 711, 712 Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Freud'un dine olumsuz içerik atfederek nevroz olarak tanımladıktan sonra dini bilim tarafından yok edilmesi gereken ve edilecek bir yanılsama olarak değerlendirmesi başta olmak üzere, Tanrı ve din görüşlerinin birçoğu yanılsama niteliği göstermektedir. Freud'un yanılsama kelimesine yüklediği anlamda arzu tatmini ifadesi merkezi rol oynadığına göre din için öngördüğü bu tanımlama kendi arzu tatminleri için de geçerli olacaktır. Çünkü Freud insanlığın din nevrozunun iyileştiği ve aklını körelten dinden kurtulduğu bir dönemin gelmesini ve geleceğin bilime ait olmasını arzu etmektedir. Zaten Freud bu durumu kendisi de olumlamaktadır. Kendi ifadesini doğrudan referans verirsek durum daha anlaşılır olacaktır: “Benim de bir yanılsamanın/illüzyonun (illusion/üluston) peşinde olma olasılığımı kabul edeceğim.” Freud bu arzusu dolayısıyla bilimsel görüşlerini dine enjekte etmiş ve ideolojik arka planı dolayısıyla ateizmi temellendiren durumları din aleyhinde peşinen kabul etmiştir. Gerçi Freud'un bu ifadesiyle çelişen aynı minval üzere başka ifadeleri de vardır. Freud “bizim bilimimiz yanılsama/illüzyon değildir” demiş ve bilimin sunduklarını dinin sunabileceğini sanmanın yanılsama olduğunu eklemiştir.5 Birçok konuda olduğu gibi bu konuda da Freud'un çelişkili ifadelerine rastlanmaktadır. Esasında Freud'un dinin yanılsama olduğu, yok olacağı ve bilimin dinin yerini alacagı gibi düşünceleri onun istek ve arzularını göstermektedir.
Sayfa 139Kitabı okudu
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.