İnsanlığın her zaman varlığını sürdüren bir durumu olarak “burjuvalık", bir denge sağlama, insan davranışındaki sayısız aşırı uçlar ve karşıt çiftler arasında dengeli bir orta yolu ele geçirme çabasından başka şey değildir.
Tak tak tak.Tekrar kapısını vurmalı kalbin ve ruhun. Yoksa yapma besinlerle beslene beslene vücudun aldığı hale benzer bir durumu almaya doğru hızla gitmekte ruh.Dıştan bakıldığında her şey yerli yerinde,ama bir üfürmeye görün! Püf diye uçacaktır.
Reklam
Sözün kısası savaşın bizim niyetimizde olmadığını unutmamalıydık. Biz insanlığın barışını sağlama işine katılmış olduğumuzu itiraf etmekten utanç duymalıydık. Bu sebeplerden dolayı öyle çok fazla bağrışmalarla ordunun harekatının temizliğini lekelememek gerekirdi. Çünkü dünya böyle bir durumu kötüye yorumlardı. Gerçek bir kahramanın sessizlik içinde parlak faaliyetlerini unutmak için gösterdiği tevazu kadar hayranlık duyulacak başka bir şey olamazdı. Çünkü her şey bu tevazu içinde özetleniyordu.
Panama YayıncılıkKitabı okudu
Başkaları için yaşamaya kalkan kişi, bir bağımlıdır. Amaçları açısından bir asalaktır, hizmet ettiği kimseleri de asalak haline getirir. Bu ilişkiden doğabilecek tek şey, birlikte yozlaşmaktır. Kavram olarak imkânsız bir şeydir bu. Gerçek hayatta buna en yakın olan şey, başkalarına hizmet etmek için yaşayan kişidir ki o da köledir. Eğer fiziksel kölelik bile iğrenç bir kavram gibi gözüküyorsa, ruhsal kölelik bundan ne kadar daha iğrenç bir kavram olmalıdır! Savaşta ele geçirilen bir kölenin kendine göre bir gururu vardır. Karşı koymuştur ve içinde bulunduğu durumu kötü bir şey olarak görmektedir. Ama kendini kendi isteğiyle köle haline getiren, bunu sevgi uğruna yaptığını söyleyen adam, yaratıkların en aşağılığıdır. İnsanlığın onurunu düşürmekte, sevgi kavramını küçültmektedir. Ama hizmet, hayır ve yardım doktrininin altında yatan budur.
Eğer tüm insanlığın korkunç dediği her şeyin sebebi, bütün ülkelerdeki sağlam iradeli bir avuç insansa; o zaman bir başka bir avuç insan da bu durumu tersine çevirebilir.
Dostoyevski’ye göre insanoğlu ruhsal özürlüdür. Bütün iyi niyetine, kahramanca dünyayı değiştirme ideallerine karşın henüz kendi kişiliğindeki olumsuzlukları bile gideremeyecek kadar, iradesiz, korkak ve basit bir yaratıktır. Onu böyle bir sonuca götüren yaşadığı yüzyıldaki insanlığın durumu, birlikte yaşadığı kişiler üzerindeki gözlemi ama daha çok kendi yaşam deneyimidir.
Reklam
857 öğeden 841 ile 850 arasındakiler gösteriliyor.