Uluâbâdlı Hasan’ın diktiği bayrak, oradan inmedi. Onun ardından gelen ve sur üzerine tırmanıp burca çıkan diğer Türk yiğitleri, füsûnkâr bir şekilde dalgalanan bayrağımızı, daha sağlam vaziyete getirdiler. Artık, o bayrak, orada ebediyyen kalacak, Dünya durdukça, içine çektiği İstanbul rüzgârını Türk milletinin sînesine aktaracaktı.
Malazgirt Zaferi'nin Türk Tarihi'ndeki Yeri
Türk tarihinde Malazgirt'ten mühim tek vak'a, Istanbul'un Fethi'dir. Dandanakan'da kazanılan zaferi Malazgirt tamamlamış, Istanbul taçlandırmıştır. Türkiye devleti kurulacak ve Osmanlı çağında bir cihan imparatorluğu, tarihin en büyük siyasi teşekkülü haline gelecektir. AlpArslan, Romanos Diogenes'le yapılan muahedeyi Bizanslılar'ın tanımaması üzerine, Kutalmışoğlu Süleyman-Şah'a, Ege'ye, Marmara'ya kadar Anadolu kıt'asının açılmasını emretmiştir. Bu kadar büyük bir zaferin neticesiz bırakılamıyacağı tabii idi
Sayfa 420 - c.1Kitabı okuyor
Reklam
Bunların dışında kalan ve bugün hala birçok tarihçinin referans aldığı tek rivayet, "İstanbul mutlaka fethedilecek, onu fetheden komutan ne büyük komutan, onu fetheden asker ne büyük asker" şeklindeki hadisi şeriftir. Şehrin fethinin kendilerine sağladığı prestijin de etkisiyle olsa gerek, muteber kaynaklarını hiçbirinde geçmeyen söz konusu hadis özellikle Türkler arasında büyük kabul görmüştür. Ama ilim adamı olmak bazen Ahmet Yaşar Ocak'ın da dediği gibi arı kovanına çomak sokmaktır; peki o zaman soralım: Hakikaten böyle bir hadis var mıdır? Bu noktada yardımımıza bir ilahiyatçı, İsrafil Balcı yetişecek ve titiz bir çalışma ile sur olmasa da hakikat borusunu üfleyecektir. İstanbul'un fethi ile ilgili rivayetlerdeki birçok çelişkiye ve tarihi gerçekleri aykırı olgulara dikkat çeken Balcı, yukarıda belirtilen hadisin güvenilir kaynaklarını hiçbirinde yer almadığını ve tam da bu yüzden klasik İslam tarihçilerinin bu rivayete itibar etmediklerinden altını çizmiştir. Bu durumun tek istisnası olan Zehebi bile rivayetin meçhul biri tarafından aktarıldığını belirtmekten kendini alamayacaktır.
Sayfa 205Kitabı okudu
Buçuktepe
Bazı kaynaklarda ayaklanmanın Çandarlı Halil Paşa'nın organizasyonu olduğu ve bu sebepten dolayı İstanbul'un fethi sonrasında idam edildiği kayıtlıdır. İsyan sonrası II. Murat tekrar tahta geçti.
Akşemseddin'in ilmi, sadece tıp konusunda değildi. İstanbul'un fethi için yapılan hazırlıkların her safhasında yer aldı. Hem askeri yönden hem de manevi yönden, tam bir hazırlık yaptı. Yaptırmakta olduğu Rumeli Hisarı burçlarını, "Muhammed" yazacak şekilde inşa ettirdi.
II. Murat Hacı Bayram Veli'ye İstanbul'u kimin alacağını sorunca "İstanbul'un fethi, şu yanındaki Köse ile ha şu beşikte yatan bebeye nasip olacak" der. Köse Akşemsettindir, bebe de Küçük Şehzade Mehmet'tir.
Reklam
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.