Görülecek hesabı var...
Prost, elinden gelse bütün camileri tırpanlayacak ve İstanbul'u Constantinapolis yapacaktır. Haliyle fethi'nin nişanesi olan Fatih Camii'nden çok rahatsızdır. Ancak Türklerin nerede ,ne tepki verecekleri belli olmadığı için tedbirli davranır. Bu muhteşem camiyi ortadan kaldırmak için gerekli şartları hazırlar ve işi zamana bırakır. Nasıl mı? şöyle: Fatih Cami kildenbir tepe üzerinde bulunur. Mâlum kil kuruyken kaya gibi, ıslanınca cıva gibidir. Ecdadımız bunu iyi bildiği için civara derin kuyular açar, zemindeki suyu toplayıp aşağılara basarlar. İşte bu yüzden Çırçır, Horhor ve Küçük Mustafa Paşa'daki mahalle çeşmeleri musluk tanımaz. Lülerinden gün boyu su akar .Kullanılan kullanılır, artanı ile bostan sularlar. Prost Fevzipaşa Caddesini,Fatih Külliyesinin eteklerinden geçirir.Ancak kodu metrelerce düşürerek temelleri açığa çıkarır.Koce kitleyi dayanıksız bırakır.Ama asıl kötülüğü etrafını imara açarak yapar. Ortalık birdenbire müteahhit dolar. Bunlar çoğunda sermaye yoktur ama inşaata başlamadan daire satarlar. Yarısını Toprak sahibine verir ,yarısı ile binayı tamamlarlar. Bir çekme kat bir tavan arası kaldı mı şükreder yeni bir işe başlarlar. İşte Fatih'e "BeTeBe kaplı" apartmanların musallat olduğu yıllarda temeller su yollarını battal eder, güzelim çeşmeler susuz kalırlar. Önce kurur, kararır sonra çöplük olurlar. Eğer hadiseyi üç beş çeşmenin kaybı gibi görürseniz büyüttüğünüze değmez. Ama bu arada caminin zemin yaslanmış ,kil tabakası tavadaki yağa dönmüştür
Sayfa 244Kitabı okudu
Bu yollarda biz bir borcu ödüyoruz, dersiniz. Yüzyıllardan beri soyulan, sömürülen, yüzyıllar boyunca yalnız mal, yalnız can vergisi için aranan şu bitmiş, şu bilinmeyen Anadolu'ya karşı, çeşmeleri gürül gürül akan İstanbul'un işlediği günahların borcunu ödüyoruz
Reklam
Kafkas Cephesi Yolunda Anadolu
Bu yollarda biz bir borcu ödüyoruz, dersiniz. Yüzyıllardan beri soyulan, sömürülen, yüzyıllar boyunca yalnız mal, yalnız can vergisi için aranan şu bitmiş, şu bilinmeyen Anadolu'ya karşı, çeşmeleri gürülgürül akan Istanbul'un işlediği günahların borcunu ödüyoruz.
Sayfa 64 - Remzi KitabeviKitabı okuyor
Yıl 1915
Istanbul'da, daha birkaç gün önce bulunduğumuz Yakacık'ın, Maltepe'nin, Soğanlı köyünün göğe varan çınarlarının gölgesinde, oluklarından dereler gibi sular taşan çeşmeleri hayalinizde canlanır. Şimdi size bu hayalinizde canlanan şeylerle aranızda sanki yıllar varmış gibi gelir.
Sayfa 64 - Remzi KitabeviKitabı okuyor
Bu yollarda biz bir borcu ödüyoruz dersiniz. yüzyıllardan beri soyulan sömürülen ,yüzyıllar boyunca yalnız Can vergisi için aranan şu bitmiş şu bilinmeyen Anadolu'ya karşı,çeşmeleri gürül gürül akan İstanbul'un işlediği günahların borcunu ödüyoruz.
Bu yollarda biz bir borcu ödüyoruz, dersiniz. Yüzyıllardan beri soyulan, sömürülen, yüzyıllar boyunca yalnız mal, yalnız can vergisi için aranan şu bitmiş, şu bilinmeyen Anadolu'ya karşı, çesmeleri gürülgürül akan İstanbul'un işlediği günahların borcunu ödüyoruz.
Sayfa 64 - Remzi KitabeviKitabı okudu
Reklam
83 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.