Şehit Jandarma Er İlimdar Atasoy
"... Sevgili anacığım, görüşmeyeli bir hafta oluyor biliyorum beni düşünüyorsun amma unutma ki senin bana nasihatin vardı ki şöyle, Ey oğul görev kutsaldır, askerlik ibadettir. Sakın ola ki görevini aksatırsan sütümü helal etmem demiştin. Sevgili anacığım artık ak sütü helal eyle asker oğluna. Çünkü mehmetçikler canını verir, kanını akıtır ama vatanını vermez, ezanı susturmaz, şanlı bayrağını indirtmez. Sevgili anacığım belki de size yazdığım bu son mektuptur. Anacığım bir gün şehit olursam ağlama. Binlerce İlimdar kurban olsun bu vatana. Anacığım bu mektubu ve de şiirimi hatıra sakla. Saygılarımla, İlimdar ATASOY" Doğum Yeri ve Tarihi: Erzurum-1974 Şehadet Yeri ve Tarihi: Hakkari- Şemdinli 16.06.1995
Sayfa 263 - ÇOKAV YayınlarıKitabı okudu
Masalımızda acı olmasın dilerim
…’önce sana sorayım, güzel bir masalımız var sizlere. söyle kimler olsun istersin masalımızda, düzenli bir aile, ya da sıcak yuvalarında kuşlar mı yoksa perili ağaçlar, insanüstü güçler mi?’ ‘ay ışığı bulunsun isterim.’ ‘güzeel, başka?’ ‘ay ışığı bulunsun isterim.’ ‘bunu söylemiştin, peki başka ne istersin?’ ‘ay ışığından başka bir de
Reklam
mezar daşımdaki dört mısraya bakarken ağlayışına
ağlama, sonsuzluğun kapısıdır bu taşlar ağlama ki, onlar da feryâd etmeye başlar neden toprak olduktan sonra geldin yanıma bir ömür nerde idin od düşerken canıma mâdem acı çekmemi istemiyordun gülüm neden yandığım halde, acı çekiyor külüm mahrumun olsam bile, ağlama, kabrimde ben dayanamam kederlenmene, kahrına rağmen eyvah, sen de solmuşsun istila kıskacında sonbahar rüzgârları sevişiyor saçında gözlerinde, kırılgan tebessümü akşamın nerde, esirgediğin o mağrur ihtişamın dünya mı sarsılıyor, yoksa titriyor musun ben sana tiryâkîyim hâlâ, biliyor musun toprağımda tütüyor hayalin, buhur gibi her gece bekliyorum gelmeni, sahur gibi komşularım soruyor: Kimdir bu nazlı sultan? adını anacağım ânda ağarıyor tan sen güneşe bakarken, uykuya dalıyorum haberini her yeni gelenden alıyorum bu hayal hakikatin özüdür, rüya değil sûretimi görürsün, mezarıma bir eğil okursun kitâbemde vardığım son durağı bulursun başucumda gülümseyen burağı "Hû" sesini fısıldar kulağına taşlarım ruhuna kâfur gibi yayılır gözyaşlarım
Sayfa 115 - BİREY YAYINCILIKKitabı okudu
Bin defa, binlerce defa hep sana, senin ana yüreğime sığınacağım.
Benim fedakârlık duygum, hayat okulunda yoğrularak pekişti. Bu benim, öğretmenleri olmak istediğim çocuklara da ilk ve son dersimdir. Ben gönüllü olarak gidiyorum, insanlara böyle büyük bir armağan sunabildiğim için de gururluyum. Ağlama anacığım ağlama. Hiç kimse ağlamasın. Gözyaşı dökmenin zamanı değil artık.
Bu benim son mektubum, son sözlerimdir. Anacığım! Bin defa, binlerce defa hep sana, senin ana yüreğine sığınacağım, sana sonsuza kadar borçlu kalacağım. Seni umutsuzluklara düşürdüğüm için bağışla beni anacığım. Beni anlamanı da istiyorum. Benim fedakârlık duygum, hayat okulunda yoğrularak pekişti. Bu benim, öğretmenleri olmak istediğim çocuklara ilk ve son dersimdir. Ben gönüllü olarak gidiyorum, insanlara böyle büyük bir armağan sunabildiğim için de gururluyum. Ağlama anacığım ağlama. Hiç kimse ağlamasın. Gözyaşı dökmenin zamanı değil artık. Beni bağışla anacığım. Elveda.
Sayfa 92 - Maysalbek'in, annesi Tolgonay'a mektubuKitabı okudu
Aldatıldığı Halde İhanetle Suçlanan Kocanın Öyküsü
Rivayet olunur ki, adamın biri, fevkalade güzel ve on parmağında on hüner olan bir kadına aşık olmuş. Ama ne kadar uğraşıp yalvardıysa da, kadından hiç yüz bulamamış , ona gönderdiği pahalı hediyeler de bir işe yaramamış, kadın hepsini geri çevirmiş . Ağlamalar, yakınmalar, para pul fayda etmemiş. Adamcağız bu aşk yüzünden neredeyse aklınıyıtırıp
Reklam
60 öğeden 41 ile 50 arasındakiler gösteriliyor.