Abbası en çok kahreden durum, Cuma namazında Hüseyin'in arkasında saf tutan yüzlerce askerin şu an kıpırtısız şekilde yaşananları izleyebilmeleriydi. Zulüm karşısında hiçbir şey yapmaksızın durmak, tarafsızlık olamazdı. Resûlullah'ın buyurduğu gibi, haksızlık karşısında tutulan el ve susan dil şeytandandı ya, içlerinin sadece yanması onları bu zulme ortak kılınmaktan kurtaramayacaktı. Bunca vahşet ortasında kılıçları zalimlere yönelmeyenlerle de en az zalimlerle olduğunca hesaplaşacaklardı.
Sayfa 441
Secdeye kapandıklarında, göklerin ve yerin Rabbine en yakın andaydılar. Azîm Rab, bu kez "Rabbiyel-Âla" olmuştu. "Ey Yüce Rabbim! Seni tüm eksikliklerden tenzih ederim!"
Sayfa 437
Reklam
Evet!.. Kadın ve erkek kendi şiarlarınca birbirlerinin örtüleriydiler. Kevser'in önce Nübüvvet ardından Velayet ile örtülüp sarmalanması, her ikisi arasındaki sürekliliğin de teşhisiydi.
Sayfa 435
Hüseyin Cuma'nın vazgeçilmezlerinden olan hutbesine Kevser Suresini okuyarak başladı: "Şüphesiz Sana Kevseri verdik. Öyleyse Rabbin için namaz kıl ve kurban kes. Elbette ebter olan Sana kin besleyendir."
Sayfa 434
"Ey Rabbim! Göğsümü açıp sadrımı genişlet ve işimi kolaylaştır."
Sayfa 434
"Bizler secde ehli insanlarız. Harp içinde olsak da, üzerimize farz olanı terk edemeyiz."
Sayfa 433
Reklam
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.