‘Bu açıdan baktığımda atalarının zamanından beri ilerleme kaydedememiş olmasına rağmen Kızılgöz’ü insanoğlunun habercisi olarak görüyorum çünkü sadece insan türünün erkeği dişisini öldürür.’
Henüz daha hiçbir şeyin olmadığı o güne gidelim , yaratımın ilk anına …
Allah Teâlâ hiçbir şey yaratmamışken Kur’an’ı var etmiştir. Kûn sesi ile birlikte ki bu ses , o boyutun fizik kanunudur. Yaratılan tüm boyutlar , o boyutun varlık türleri , insan denen yapı ve insanın içinde bulunacağı boyut , her şey var edilmek üzere başladı .
Kûn sesi ile var olacak bu yapıların tamamı henüz daha yaratılmadan önce Kur’an’da yazıldı . Buradaki yazılma fiili bir bilgisayarın programlarının yazılması anlamında kullanılmaktadır . Adeta bir bilgisayar sistemi gibi her şey ve her şeyin nasıl olacağı yazılım olarak yazılmıştır . Öyle ki tam şu an elinizde bu kitabı tutacağınız , okuyacağınız , okurken neler düşüneceğiniz , bu esnada ne zaman ve nerede olacağınız gibi her şey Kur’an’da yazılıdır .
Bizim tam şu anımıza göre “ gelecek “ diye tanımladığımız zaman içinde olacaklar ve torunumuzun söyleyeceği sözler dahi Kur’an’da yazılıdır. Yani özetle ilk Adem’den son Adem’e kadar yaşanacak her şey tüm ayrıntısıyla hem de olacak olanların içinde barındırdığı sayısız olasılıklar da yine Kur’an’da yazılıdır.
Yani siz ve ben uyurken veya uyku bastırıp içimiz geçtiğinde, boşlukta düşüyor ve tam yere çarpmak üzereyken sıkıntı içinde uyanıyorsak, ağaçlarda yaşayan atalarımızın başına gelenleri ve beyin hücrelerinde meydana gelen değişikliklerle insan ırkının kalıtsal mirasına kazınmış şeyleri hatırlamaktan başka bir şey yapmıyoruz demektir.