Okuyacağım kitap, zamanımı boşuna harcamamam için bana biyanıyla daha baştan güven vermeli. Ya yazarı, ya çevirmeni, ya yayınevi yada bu kitabı okumuş olup salık verenlerin beğenileri bana güven vermeli ki o kitabı okuyayım. Yoksa ne denli uzun olursa olsun yine de çok kısa olan bu yaşamımın bikaç gününü neden güvenilmez bir kitabı okuyarak boşu boşuna harcamış olayım? Okuyacağım kitap beni eksiltmiş olmamalı.
"Bir ulusun nice eski ve zengin tarihi varsa, o denli de çok övünülesi ve utanılası sayfaları vardır. Ulusun gerek övünçleri, gerek utançları kuşaktan kuşağa tarihsel kalıt yoluyla geçer. Ulusların övünçlü günlerini anmaları onlara umut ve güven verdiği için önemlidir. Utançlı günlerini de bilmeleri ve unutmamaları, o utançlı günlerden ders alıp aynı ya da benzeri yanlışları yinelememelerine yarar."
"Biz insanların, akımız karımız, dışımızın yanar döneri ve içimizin alacabulacası olmasaydı bir gün bu yeryüzünde hiçbir yazın yapıtı ve özellikle başyapıtlar yaratılamazdı."
“Halk bilir, halk sezer…” sözünde, dikkat et, halkı küçümseme, hiçe sayma, sevmeme var. Yalan, bir büyük yalan içinde uyuşmuşuz. Halk hiçbişey bilmiyor, hiçbişey sezemiyor. Bilse, sezse, bunca yüzyıllardanberi aldatılır, kandırılır mıydı?