(...) her saniye o acı kalbine büsbütün çöküyordu. Neredeyse bir hafta olacaktı... Sonra bir ay... Bir yıl... On yıl. Istırap, okyanusun kıyısındaki bir kayaya benziyor, diye düşündü. Uyku azap kayasını örten deniz gibi. Ama insan uyandığı zaman sular çekilmeye başlıyor ve çok geçmeden o kaya ortaya çıkıyor. Üzeri midye tutmuş, kaçınılması imkânsız bir gerçek o. Sonsuza dek orada kalacak bir şey. Ya da Tanrı parçalayıncaya kadar.