Cemal Reşit Rey ve Ahmet Adnan Saygun da ülkemizin tanınmış bestecileridir .İdil Biret(Piyanist),Gülsin Onay ,Suna Kan,Ayla Erduran,Şefika Kutluer..müzisyenlerimiz
ZİRAAT (KÖY ENSTİTÜLERİ) MARŞI
Sürer, eker, biçeriz, güvenip ötesine Milletin her kazancı, milletin kesesine, Toplandık has çiftçinin Atatürk'ün sesine, Toprakla savaş için ziraat cephesine. Biz ulusal varlığın temeliyiz, köküyüz, Biz yurdun öz sahibi, efendisi köylüyüz. İnsanı insan eden, ilkin bu soy, bu toprak. En yeni aletlerle en içten çalışarak, Türk için yine yakın dünyaya örnek olmak, Kafa dinç, el nasır, gönül rahat, alnı ak. Biz ulusal varlığın temeliyiz, köküyüz. Biz yurdun öz sahibi, efendisi, köylüyüz. Kuracağız öz yurtta, dirliği düzenliği. Yıkıyor engelleri, ulus egemenliği Görsün köyler bolluğu, rahatlığı, şenliği. Bizimdir o yenilmek bilmeyen Türk benliği. Biz ulusal varlığın temeliyiz, köküyüz. Biz yurdun öz sahibi, efendisi, köylüyüz. Beste: Ahmet Adnan Saygun Güfte:Behçet Kemal Çağlar
Sayfa 436Kitabı okudu
Reklam
Dünya çapında saygın biliminsanları Türkiye'ye akarken, gelecek vaat eden 150'si kız 750 genç seçti, yurtdışına eğitime gönderdi. Almanya, Fransa, Belçika, İsviçre, İngiltere, Avusturya, İtalya, Çekoslovakya, Macaristan ve Isveç'e gittiler. ABD'ye, Çin'e, Japonya'ya gittiler. Cenevre, Lozan, Sorbonne, Lyon,
Sayfa 163Kitabı okudu
Adnan Saygun, "Beş sesli musiki, Türk'ün musikideki damgasıdır." diyerek bütün dünyaya orijin bir hakikati ilân etmiştir.
Cumhuriyet'in ilk yıllarında eserleriyle kendilerini kabul ettirmiş, Türk Beşleri adıyla tanınan besteciler: Ahmet Adnan Saygun, Ulvi Cemal Erkin, Cemal Resit Rey, Hasan Ferit Alnar, Necil Kazım Akses. … Türk Beşleri ismi taklittir. Rus Beşleri'ni (daha doğrusu Rusların moguchaya kuchka dedikleri“ güçlü yumruk”u) taklit edip kendilerine isim vermişler. Bunu ancak 18 yaşındakiler yapar; “Sen Bo Derek ol, ben Liz Taylor olayım,” diye kendilerine isim takarlar. … Olmaz! Oturup kendini bir şeye benzetmeye çalışırsan olmaz. Ben Mozart olayım, sen Haydn, beriki Beethoven olsun; ne âlâ memleket! Gerçi bu ismi de Türk Beşleri’nin kendilerinin değil, onların etrafındaki şaşkınların koyup yaydığı açık...
Sayfa 209Kitabı okudu
KÖY ENSTİTÜLERİ MARŞI
Sürer, eker, biçeriz güvenip ötesine. Milletin her kazancı, milletin kesesine. Toplandık baş çiftçinin Atatürk'ün sesine Toprakla savaş için ziraat cephesine. Biz ulusal varlığın temeliyiz, köküyüz. Biz yurdun öz sahibi, efendisi, köylüyüz. İnsanı insan eden, ilkin bu soy, bu toprak En yeni aletlerle, en içten çalışarak, Türk için, yine yakın dünyaya örnek olmak, Kafa dinç, el nasırlı, gönül rahat, alın ak. Biz ulusal varlığın temeliyiz, köküyüz. Biz yurdun öz sahibi, efendisi, köylüyüz. Kuracağız öz yurtta dirliği, düzenliği. Yıkıyor engelleri ulus egemenliği. Görsün köyler bolluğu, rahatlığı, şenliği. Bizimdir o yenilmek bilmeyen Türk benliği Biz ulusal varlığın temeliyiz, köküyüz. Biz yurdun öz sahibi, efendisi, köylüyüz. - Güftesi Behçet Kemal Çağlar tarafından yazılmış ve bestesi A. Adnan Saygun tarafından yapılmıştır.
Reklam
A T A T Ü R K , Türk-İran dostluğunun gelişmesine büyük önem verirdi. Bunu, İran Şahı'nın Türkiye'ye yaptığı ziyaret sırasında daha iyi anladım. Şahın geleceği kesinleştiği sıralarda, Türk­lerle İranlıların soy ve kültür bakımından kardeş oldu­ğunu, sırf bir mezhep savaşması yüzünden ayrıldıkla­rını belirleyen bir piyes yazılıp, bunun opera olarak oynanmasını istedi. Ankara'da bütün müzisyenler seferber edildi. İz­mir'e gitmekte olan bestekâr Ahmet Adnan Saygun trenden indirilip Ankara'ya getirildi. İşte «Özsoy» Ope­rası böyle meydana geldi. Hem de ne geliş... Yirmi günde yazılıp, bestelenip, oynanması şartiyle...
Sayfa 93 - FER YAYINLARIKitabı okudu
Anadolu'dan bir şeyler katalım diyerek halk müziğiyle senfoniyi birleştirme çabaları da aynı şekilde bir iz bırakmamış hatta bazen ortaya çıkan şeyler komik olmanın ötesine geçememiştir. Mesela Ahmet Adnan Saygun'un Köroğlu bestesi komiktir bence. Çünkü Köroğlu elinde lir olan bir klasik Avrupa kahramanı değil, omzunda bağlaması olan bir Türk kahramanıdır. Yapılan beste Köroğlu'nun ruhunu yansıtmadıkça ancak komik olabilir. Kültürlerin birleşmesi böyle zorlamalarla olmaz.
Resmi görüşün gazetelerdeki temsilcileri, yeni Türkiye'nin müzik kültüründe Osmanlı'dan devraldığımız müziğe yer verme adına ileri sürülen her fikri “musiki irticaı” olarak görmüş, “alaturkanın ıslah edilmesini” savunmayı “medresenin ıslahını, şeriye mahkemesinin ıslahını, mecellenin ıslahını düşünmekle bir” tutmuşlardır. 1970'li yıllarda bile Cumhurbaşkanlığı konser salonunda Itri konseri verilmesini “irticanın hortlaması” olarak gören Suna Kan veya 1980'lerde devlet okullarına Türk müziği dersleri konması fikrini “irticanın sarıksız olarak geri dönmesi" olarak adlandıran Ahmet Adnan Saygun, bu sabit fikrin etkisinin ne derece uzun sürdüğünü göstermektedir.
Ahmet Adnan Saygun(1907-1991): Besteci, Türk Müziği Bilimcisi, Müzik Öğretmeni.
17 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.