Hilâl ve İstiklâl şairi Mehmet Âkif ile, Türkçülüğün ilim piri Ziya Gökalp’i gönlünde kaynaştırmış, zihninde birleştirmiş bir Müslüman Türk fedaisi, Turan yolcusu... Nerede bir kötülük görürse kalbiyle buğzetmek yerine, eliyle ve diliyle müdahale etmeyi tercih edecek kadar kavi iman sahibi, kara yağız bir genç adam… Daha lise talebeliği yıllarında Akdeniz Hilâlindir, fakültede arkadaşı Selahattin Ertürk ile Türk ve Tanrı kitapçıklarını çıkarmış şair bir delikanlı… "
Sayfa 116 - Ötüken Neşriyat - 3 Mayıs ve Serdengeçti - Hasan TülkayKitabı okudu
Bankalar mâbet oldu, daktilo sesi dua,
Adet oldu hırsızlık, dalkavukluk ve riyâ,
Yapmayanlar düz yolda kalıverirler yaya,
Vallahi bilmem amma bu millet iflâh etmez,
Ey meclis-i mebusan bu kervan böyle gitmez!
Bu davet, bu çağrı herkese
Kulak verin siz bu sese…
Ne felsefe, ne vesvese…
Bir avuç toprak
Bir yeşil yaprak
Bir damla su…
Hakikat işte bu…
Yunusum Hu…
Yunusum Hu…
Değil öyle karanlık, karışık
Işık ışık, ışık ışık…
Cümle âlemle barışık…
Hakikat işte bu…
Yunusum Hu…
Yunusum Hu…