Kuantum mekaniği mikroskobik dünyanın işleyişini açıklayan kuramdır. Mikroskobikten kastım mikroskop altında görünecek kadar küçük şeylerden ziyade, o küçük şeylerin yapıtaşları olan çok ama çok daha küçük atomların, moleküllerin ve atomaltı parçacıkların(elektron,proton ve nötronların) dünyası. ... O olmasaydı modern kimyanın, elektroniğin, malzeme biliminin temellerini anlayamaz, silikon çipi veya lazeri icat edemezdik. Bırakın bu teknoloji çağında kanıksadığımız diğer şeyleri, en başta televizyon ve bilgisayar olmazdı. Ne mikrodalga fırın olurdu, ne CD ne DVD çalar, ne de cep telefonları. Kuantum mekaniği maddenin en temel yapıtaşlarının davranışlarını müthiş bir kesinlik ve doğrulukla öngörür ve açıklar. Atomaltı dünyadaki cisimlerin nasıl davrandığı, sayısız parçacığın birbiriyle nasıl etkileşip birleşerek çevremizde gördüğümüz ve bizzat birer parçası olduğumuz dünyayı oluşturduklarını çok hassas ve neredeyse eksiksiz biçimde anlamamızı sağlamıştır. Unutmamalıyız ki sonuçta bizler de kuantum mekaniğinin yasalarına uyan, son derece karmaşık bir biçimde örgütlenmiş trilyonlarca atomun birlikteliğinden ibaretiz.
Sayfa 34 - Domingo
...zaman, bizim kendisini gittikçe küçülen yapay parçalara nasıl böldüğümüzü umursamaksızın aynı şekilde akar gider... Zamanın akışının dışına çıkaramayız kendimizi. Zaman hep akmaya devam eder, biz de onunla birlikte gideriz.
Sayfa 29 - Domingo
Reklam
Kinikler.
Kinik sözcüğü Antik Yunanistan'daki bir felsefi akımdan gelir. Kinikler serveti, gücü, şöhreti, hatta herhangi bir şeye sahip olmayı reddeder, her türlü alışageldik insani ahlaksızlıktan uzak, basit bir yaşam sürerlerdi.Tüm insanların eşit olduğuna, dünyanın herkese eşit derecede ait olduğuna inanırlardı... kiniklerin en ünlüsü, M.Ö.4.yy'da, Eflatun zamanında yaşamış olan Diyojen'dir. Diyojen'in bazı harika deyişleri günümüze kadar kalmıştır:"Yüz kızarıklığı, erdemin rengidir"..."En zengin kişi, en azla yetinendir," "Cahil olduğum dışında hiçbir şey bilmiyorum." Diyojen Kinik öğretiyi mantıksal uçlarına götürdü. Yoksulluğu bir erdem sayıyordu. Yıllarca Atina'nın pazar yerinde, bir küvetin içinde yaşamıştır. Herşeye şüpheyle ve küçümseyerek bakmasıyla ün salmıştı.
Sayfa 28 - Domingo
Tez- Antitez-Sentez.
Zeno... Permanides...Melissus'la birlikte üçü, günümüzde "Eleatik hareket" denilen akımı kurdular. Temel anlayışları, dünyayı anlamak için asıl olarak duyularımıza ve duyusal deneyimlerimize değil, mantık ve matematiğe güvenmemiz gerektiğiydi. ...Zeno'dan bir asır sonra yaşamış olan Aristo, onu "diyalektik" denen tartışma türünün kurucusu kabul eder. Diyalektik, özellikle Eflatun ve Aristo gibi Antik Yunanlıların ustalaştığı, fikir ayrılıklarını akıl ve mantıkla çözmeye çalışan uygar bir tartışma bir şeklidir.
Sayfa 23 - Domingo
Neden bizden başkalarının olmasını bekleyelim ki ?
Zarı attim tek bir tahmin
"Deterministik bir evrende yazgımız önceden belirlenmiş olabilir ama öngörülemez."
Reklam
585 öğeden 461 ile 470 arasındakiler gösteriliyor.