Pembe merdiven getirdi, beraber çardağı âdeta, donattılar. Çünkü o akşam ay aydınlığı yoktu. Yalnız koyu mor gökte, iğne ucu gibi ufak, ufak altın ışık serpintileri!
"Tanrım Sage. Gözlerin. Gözlerini nasıl olmuş da fark etmemişim?"
"O rahatsız edici his yine içime yayılıyordu."Ne olmuş gözlerime?"
"Rengi."dedi. Işık vurduğunda... İnanılmaz. Erimiş altın gibi. Resmini yapabilirdim.." elini uzatınca geri çekildim..
"Güzeller. Çok güzel."
Bir ülke ki çarşısında dönen bütün sermâye
Sanatında yol gösteren ilimle fen Türkündür
Hirfetleri birbirini dâim eder himâye
Tersâneler, fabrikalar, vapur, tren Türkündür
Ey Türkoğlu işte senin orasıdır vatanın!
El ele ve göz göze duruyoruz. Yüzü sapsarı, gözleri iki altın ışık gibi, dudakları durmadan titriyor; eli, içinde sıktığı elimin bir parçası, devamı kadar benim