Her kişinin yaratılırken iyi yaratıldığını, kimsenin bile bile kötü olmadığını, her kötülüğün bilgi sanılan bir bilgisizlikten ileri geldiğini savunuyordum, çünkü insan doğruyu bilse doğru olarak gördüğü yanlışı yapmayacaktı. Doğruyu bilen doğru davranır diyor, doğru bilginin doğru eylemi gerçekleştireceğine inanıyordum.