Güneşe kavuşmak istedi.
Ancak evden uzaklara gitmesi gerekecekti - insanlardan uzaklara. Ve bu kolay değildi, her zeytin ağacının gözü olduğu ve her yokuşun uzaktan görüldüğü bir ülkede, saklanmak ve güneşle sevişmek...
Mavi kuş! Mutluluğun mavi kuşu! Ben kutsanmışım diye düşündü adamın karısı. Ben kutsanmışım!
Ve kutsanıyordu, bir mavi kuş daha göründü -yani bir mavi baştankara daha- ilk mavi baştankarayla güreşmeye başladı. Mutluluğun bir çift mavi kuşu - mutluluk hakkında kavga ediyorlar!..
Hâlâ yegâne tatmini yalnızlığından, mutlak yalnızlığından, boşluğun içine işlemesinden alıyordu. Yalnızca gri denizden ve denizin yıkadığı adasına ayağını basmaktan. Başka hiçbir temas olmadan. Temasa geçip kendisine korku verecek insani bir sey olmadan.