Derin Tarih diye bir dergi var. Genel yayın yönetmenliğini Mustafa Armağan diye bir herif yapıyor.
Tescilli Atatürk düşmanı.
Belgesiz, şahitsiz, düpedüz yalanlarıyla Atatürk'e ve devrimlerine iftira üstüne iftira atıyor.
Feto'nun tetikçisiydi.
Feto'yu öyen kitaplar yazıyordu.
Yazdığı bu yalama kitaplar, fetocuların kurduğu
Ankara'nın Milliyetçi Müftüsü Rıfat (Börekçi) Efendi, evi satın almak için Ankara halkından bağış topladı ve evi Mustafa Kemal'e armağan etti.
Ancak, Mustafa Kemal derhal, "Tapuyu Türk Ordusunun adına çevirtti". Böylece bu ev, o günden sonra hep "Ordu Köşkü" diye anılmaya başlandı.
Bu orta sınıf evde, fazla bir lüks yoktu. Mustafa Kemal'in kaldığı yerde küçük bir jeneratör bulunuyordu. Diğer taraflar gaz yağı ve karpit lambaları ile aydınlatılıyordu.
lşte bugünkü devasa "Çankaya Köşkü"nün küçük tarihçesi bundan ibarettir ...
Soruyor gençler: Gerçekten de Tek Parti devrinde camiler kapatıldı mı? "İbadete kapatılmış olan Ayasofya örneği taş gibi önümüzde dururken başka kanıt aramaya ne hacet" diyorum kendilerine.
Bir şaşkınlık vakfesi. Yüzleri karışıyor. Kimilerinin buruşuyor hatta. "Nasıl yani?" diye soruyorlar.
Bu bölüm, işte o "Nasıl
Arap elifbasını bırakıp Latin alfabesine, daha doğrusu Atatürk'ün deyişiyle 'Türk alfabesi'ne geçilmesinin okur yazarlığı kolaylaştırıp cehaleti ortadan kaldıracağı tahmini de doğru çıkmamıştır. Rakamlar hakikaten şaşırtıcı sonuçlar vermektedir.
Gazi Mustafa Kemal 8 Ağustos 1928 günü Sarayburnu'ndaki parkta yaptığı konuşmada
Kendi anlatımına göre İsmet Paşa, Mustafa Kemal'le 1916'daKafkas Cephesi'nde tanışmıştır. Kendisi 2. Ordu'nun kurmay başkanıyken başlarına Mustafa Kemal atanır. Ordunun durumunu sorarkendisine. İsmet Bey de 2 saat boyunca anlatır ve bir taarruz teklifinde bulunur. Mustafa Kemal de bayılır bu teklife. İnönü'ye