Çarklar sürekli dönmeli, ama bakımsız dönemezler. Onlara bakacak adamlar gerekir, dingilleri üzerinde dönen çarklar misali sarsılmaz adamlar, aklı başında itaatkâr adamlar, mutlu ve istikrarlı adamlar. Ağlayanlar: Bebeğim, anneciğim, canım, canım bir tanem; sızlananlar: Benim günahım, berbat Tanrım; acı içinde haykıranlar, ateş içinde mırıldananlar, inleyerek yaşlılık ve yoksulluktan sızlananlar çarkları nasıl döndürebilirler? Ve çarkları döndüremezlerse... Bin çarpı bin çarpı bin tane erkek ve kadın cesedini gömmek ya da yakmak epey zor olurdu.
Mercedes
Charles'ın kız kardeşinin dedikoduculuğuyla, Yukon kıyısında ateş yakmak arasında ne gibi bir ilişki olabilirdi
Sayfa 77
Reklam
Çaba sarf eden, mücadele eden şey, kendisi değildi artık. Onu sürükleyen şey, içinde ölüp gitmek istemeyen hayattı.
Aşk artık gürültücü. Aşkı ruhunda dinlendiren sevgililer yok, ortalığı telaşa vermek, yakmak, yıkmak, kırmak istiyor aşk. Yok olurken yok etmek istiyor. Eskinin sessiz ve içli âşıkları nerede şimdi? Aşkını içinde bir ateş gibi gezdiren, 'yaktığımdan daha büyük ateşlerde yandım' diyen o mahzun sevgililer.
"Bazılarımız anadan doğma savaşçıyızdır. Özgürlüğümüzü korumamız gerek. Benim için siyasi partiler önemli değildir. Nerede bir kötülük görürsem ona karşı çıkarım. Parti adlarının bir önemi yoktur. Özgürlüktür önemli olan. Halk, özgürlüğü için başkaldırmaz, direnmez. Bir lokma ekmeğe, bir kaşık çorbaya değişir özgürlüğünü. Bunun için onların altına ateş yakmak, haklarını aramalarını sağlamak gerekir. Demokrasi istiyorlarsa onu kazanmak için savaşmaları gerekecektir."
Yalnızca gözlerinden yansıyordu çünkü gözler ruhun aynasıdır.
Sayfa 27 - Kapra yayıncılık
Reklam
Hayat böyleydi işte! Ne kadar boş, ne kadar kısaydı...
İnsanın kendi parasini kazanması büyük bir tatmin veriyordu. Kimseye muhtac olmama ates yakmak için ağaç dallarini birbirlerine sürtmeyi bilmek gibi bir hayatta kalma becerisiydi...
"Gücüm hem kurtulmak istediğim bir lanet hem de beni yaşama bağlayan bir iksirdi. Gözlerimdeki ateş, lavlar gibi etrafa saçılıp her şeyi yakmak istiyordu."
Sayfa 82
Ateş isteksizliğini her yerde gösterir: yakmak zordur; söndürmek zordur.
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.